Zamanımızda her işini makineye bırakan insan eli, artık kendi ustalığıyla güzelliği yaratmakta aciz gösteriyor.
İnsan eseri olan makine, insan elini adileştirmiştir.
Eski ellerin güzel eserlerini gördükçe bugünkü soysuzlaşmış insan elinin vaktiyle nelere kadir olmuş olduğunu düşünüp şaşmamak mümkün değildir.
Eski Mısır, Babil, Keldan, Yunan ve Fenike eserleri, eski Arap ve İran eserleri bizi bugün hep bu düşünceyle hayret ettiriyor....
Artık geç uyanıyoruz. Çünkü hayatımıza sokulan yeni ve fena günün eşiğinde çömelmiş, kin, arzu, hırs ve haset sürülerinin bizi ateş saçan gözlerle beklediğini biliyoruz.
İnsanlar bir “hırs”, bir “haset”, bir “kin”, bir “gurur”, veya bir “ahmaklık”tır ki tanıdığımız ve her gün görüştüğümüz falan veya filanın ismini taşırlar.