"... günlerin sıklıkla otomatik pilotta geçip gitmesi...Günün nasıl ilerleyeceğine dair benim beklentilerim ve diğerlerinin beklentileri, tekrar uyumak için yatağa uzanana kadar zamanımı yönlendirmekte"
Bu kitabı bir tavsiye üzerine okudum. İyi ki de okumuşum. Kitabın başlığından da anlaşılacağı üzere bu sesli dünyada sessizliğin anlamını bulmak için yazılan bir kitap.
Çağımızın en büyük sorunlarından biri gürültü. Herkesin söylemek istediği, sesini duyurmak istediği bir çağdayız. Fakat bu gürültüden kurtulup, kendi benliğimizi bulmak.
Belki öylece dururken, yürürken, yolculuk ederken vs. sessizliği bulmak. Belki kolaydır bu sessizliği bulmak fakat bu işe girişmek zor gelir belki insanlara.
İnsanlar 8 saniye bile bir şeye odaklanamıyorlarmış ilkçağ insanında bu 12 saniyeymiş. Gerçekten hiçbir şeye tam olarak odaklanamıyoruz. Peki bunun nedeni nedir? Durup düşünürken bile kafamızda yediğimiz yemekler, acılarımız, sevinçlerimiz vs. geliyor. Zihnimiz asla boş kalmıyor.
Bu durumda sessizliğe yönelmemiz gerektiğini yazıyor yazar. Sade üslubu ve anlaşılırlığıyla güzel bir farkındalık kitabı. Bu yaşadığımız çağda herkesin okuması ve okutturması gereken bir kitap.