Daha önce bir kitabı okurken, kendimi pek nadir sakin hissetmiştim. Fakat bu kitap, insana ayrı bir dinginlik sunuyor: insanın kendi dinginliğini...
Bu dinginlik, sessizliğin getirdiği bir şeydi. Kitabı okuduğum vakitler, genelde bir gece yarısı ya da evde kimsenin olmadığı saatlerdi. Kendimi dışarıdan bir müddet soyutladım ve ruhumu kitabın akışına bıraktım. Kitap, su gibi aktı... Bir an kendimi bulutların üstünde hissettim... Bu kitabı okumak, bana çok farklı bir duygu kazandırdı.
Bir puanı kırmamın sebebi, bazı yerlerde çeviriden ötürü kitaptan kopmamdı. O an sanki bir rüyadan uyanıyormuş gibi hissettim. Bu kitap hiç bitmesin istemiştim oysaki...