Ben bu kitabı okurken sözümona sosyalist erkeklerimizin başbelası olan cinselliğin nasıl kangren haline geldiğini tekrar gördüm. Vedat amca ne güzel anlatmış, hiç öğüt falan vermeden, dümdüz anlatmış durumu. Buradan zibilyar tane çıkarım yapabiliriz. Mesela sosyalist olmak her duvar dibinde canınızın çektiği kadınla seks yapma hayali kurma özgürlüğü demek değildir. Bana örümcekkafalı diyebilirsiniz, bağnaz diyebilirsiniz, fakat şu gerçeği değiştiremezsiniz: Bu toplumda mantığımızı birbirimizi önce insan olarak değil, kadın-erkek, dişi-er olarak görecek şekilde konuşlandırırsak eninde sonunda kendi uçkurumuzun içinde kaybolacağız. Memleket meseleleri de ancak ön sevişme konusu olacak... Ayrıca bir not daha: devrimcilik yapacaksanız İstanbul publarında(o zaman pastane imiş) değil, Anadolunun çorağında yapın yiğitlerim göreyim sizi (Vedat amca buraya da tatlı tatlı dokunduruyor çok ince, canım Vedat amca)