"Ben, bütün yurttaşlarımızın hayatta kalmasını ve insanca yaşamasını istiyorum" dedi, Semir.
"Yani bizimle aynı fikidesin, öyle mi?" diye sordu İbrahim Hayrat.
"Söylediklerimin anlamı çok daha derin" diye tersledi, Semir.
"O halde bizim görüşlerimize karşısın?"
"Söylediklerimin anlamı çok daha derin" diye tekrarladı, Semir. "
Yıl 1952 aylardan temmuz, Hür Subaylar Hareketi'yle beraber milliyetçi devrimin gerçekleştiği dönem. Arap-İsrail savaşı sonrası ülkede doğan güvensizlik özellikle Kral Faruk'un yönetimini sarsarken iktidardaki Vafd partisine tepkiler yönelmiştir, yaklaşık 100 yıldır İngilizlerin otoritesi ve askeri varlığı ülkenin akıbeti konusunda kara bulutların dolanmasına en büyük etkendir.
Kahire'de çıkan yangın sıkıyönetim ilan edilmesine neden olur, hükümetin yönetememesi ve İngiliz işgaline karşı tepkilerin artması milliyetçi ve halktan gelen subayların eliyle cumhuriyetin ilanını gerçekleştirdi. Kral ülkeden sürüldü, İngiliz varlığına son verildi.
İşte bu kısa süreçte düşen bir iktidarda yandaşların bakış açısını gösteriyor bize Güz Yılgınlığı, siyasette doğrunun olmadığı sadece çıkar için milyonların nasıl harcanabildiği ve güç için nelerin yapılabileceği.
Okuduğum en güçlü eleştirilerden biri çok ama çok sevdim, maalesef basımı yok ama bu eseri herkes muhakkak okumalı.
