Kendi dilimi kullanma imkansızlığı içinde bulunurken,dilimin bir yoğunluğu bir kıvami olduğunu soluğumuzun bir hava gibi olmadığını..
aksine kendi yasalari,kendi kestirme yolları,dehlizleri,çizgileri,yokuşlari ,yamaclari,girinti çıkıntisi,kısacasi kendi fizyonomisi olduğunu ,bir peyzaj oluştuğunu ve bu peyzajda kelimeler cümlelerin etrafinda dolasabildiğini,özetle önceden göremediğim bir bakıs aciları olduğunu farkettim.(Faucault)