Kitabın kapağını açar açmaz kendimi olayın içinde buldum. Giriş biraz kötüydü. Onun dışında Sebastien'ın yaşadıkları, yalnızlıkları, ona söylenen yalanlar ... Bir zamanlar yaşadıklarımı getirdi aklıma. Sonra bütün köylünün öldürmek için can attığı akıllı,güzel,gösterişli köpekle arkadaş olabilmek için çok uğraşıyor ve bunu başarıyor. Köpeğin güvenini kazanıyor ve ona Güzel ismini takıyor. İnsanlarda bulamadığı arkadaşlığı Güzel'de buluyor. Kitaptaki karakterlerin çoğusunu sevdim. Angelina,ablası,korkusuz bir genç kızdı. Almanlardan gizli Yahudileri kurtarabilmek için bayağı uğraştı. Sonunda kurtardıklarıyla İsviçre'ye gitmesi hoşuma gitmese de. Güçlü bir karakterdi. César, dedesi, Sebastien'a çok fazla yalan söylese de çocuğa olan sevgisinden ve bağlılığından yapıyordu her şeyi. Ve köyün doktoru Guillaume o da hiç tanımadığı insanların vahşi şekilde katledilmeden kurtulmaları için canını hiçe sayan bir fedakardı . Betimlemeler ve üslup çok iyiydi. Kendimi kitabın içinde gibi hissettim. Eğer okumak isterseniz Saint-Martin köyü önünüzde canlanacak.