YouTube Güzellik Topluluğu

Güzelliğin Politikası

Merve Genç

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Boyanmanın tarihine baktığımızda, yalnızca güzellikle değil bedenin belirli bir amaçla sunumuyla ilişkili olduğunu fark ediyoruz. Güçle, dokunulmazlıkla, kutsallıkla...
Baudelair'e göre makyaj yalnızca bir maskeden ya da rimelden ibaret değildir. Onun için makyaj güzelliği yüceltmenin ve kutsamanın deyim yerindeyse "doğaüstü" yoludur.
Reklam
Bartky'e göre cinsiyetçi uygulamalarla kadınların bedenleri erkeklerin bedenlerinden daha uysal hale getirilir. Diyet, süslenme gibi disipline edici uygulamalar özellikle kadın bedenlerine yöneliktir. Diyet yapmak, fazla yer kaplamamak için beden hareketlerini sınırlamak, tüylerini almak, "düzgünce" giyinmek, süslenmek ve makyaj yapmak gibi disipline edici uygulamaları kadınlar kendi bedenleri üzerinde kendileri uygularlar. Fondöteni topaklandı mı ya da maskarası aktı mı diye gün içinde defalarca makyajını kontrol eden, rüzgar ya da yağmur saç şeklini bozdu mu diye endişelenen, bilekte toplandı mı diye sürekli çorabına bakan veya şişman hisseden, yediği her şeyi kontrol eden kadın, kendi polisliğini yapan bir özneye, durmaksızın kendi gözlemleyen bir kişiye, en az Panoptikon'daki gibi bir mahkuma dönüşmüştür. Bu bu öz gözetim patriarkaya boyun eğmenin bir biçimidir.
Angela McRobbie ve Jenny Garber günlük tutma pratiğinin kızların dünyasında neden önemli bir yere sahip olduğunu "yatak odası kültürü" kavramıyla açıklar. McRobbie ve Garber'a göre kamusal alandaki varlığı sınırlandırılan kızlar için yatak odası kutsal ve üretken alanlardan biridir. Erkek çocukları kadar sokağa çıkmalarına izin verilmeyen kız çocukları burada bir tür alt kültür oluştururlar. Arkadaşlarıyla sohbet etmek dedikodu yapmak, müzik dinlemek, dergi okumak, erkekler hakkında konuşmak gibi günlük tutmak da bu kültürün bir parçasıdır. Bu sebeple erkek çocuklarının nadiren edindiği günlük tutma alışkanlığı kız çocukları için önemli bir uğraştır.
Güzellik bir öyküdür ve bu öykü anlatıldığı zamanın koşullarına ve ihtiyaçlarına göre farklılaşır. Örneğin Antik Yunan'ın etine dolgun, kıvrımlı kadınları 2000'lerin başındaki sıfır beden güzellik tanımına uymaz. Ya da Afrika kabilelerinin güzellik anlayışı ile Avrupai güzellik tanımı birbirinden fersah fersah uzaktır. Fakat yine de güzellik öyküsü bize güzelliğin öznel ve değişken bir olgu olduğunu unutturur. Bu öykünün anlatı gücü o kadar kuvvetlidir ki bizler güzelliğin mevcut tanımını ezeli ve ebedi olarak sabitmiş gibi algılarız.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.