Çıtır Çıtır Felsefe

Güzellik ve Çirkinlik

Brigitte Labbé

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İstemeyi istemek
Dünyanın ve hayatın içinden bir otoyoldaymışçasına geçip gidebiliriz. Hızlı ve düz bir çizgide. Ya da zaman zaman yolumuzu değiştirebilir, yavaşlayabilir, gözlemleyebilir, araştırabiliriz. İnsanların ve dünyanın güzelliğine açık olmaya karar verebiliriz. Bu güzellikler bize istek verecektir.-başkalarını istemek, sevmeyi istemek, yapmayı istemek, şarkı söylemeyi, gülmeyi, dans etmeyi, koşmayı, uçmayı istemek…En çok da, istemeyi istemek.
Sayfa 37 - Günışığı Kitaplığı
“Bu müziği dinleyince kalbim daha hızlı atıyor.” “Günbatımını seyrederken gözlerim doluyor.” “Bu şarkıcının sesi o kadar güzel ki, tüylerim diken diken oluyor.” “Şömine ateşi güzeldir, ona bakarak saatler geçirebilirim, beni büyülüyor.” “Şiir okumak bana iyi geliyor.” “Mısır’daki piramitleri gördüğümde soluğum kesildi.” Güzellik bize bir şeyler yapar. Güzelliğin bizi, vücudumuzu, yüreğimizi hatta tenmizi etkilediğini söyleriz.
Sayfa 32 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Yeşil Işın
Anabel ve Toni, güneşin batışını izlemek için denizi yukarıdan gören kumun tepesinin en yüksek noktasına çıkıyor. Tepeye ulaşınca, Anabel’in soluğu kesiliyor. Gökyüzü kırmızı, turuncu, mor, güneş kocaman, renkli gölgeler suyun yüzeyinde dans ediyor. Her şey mükemmel! Anabel, Toni’ye dönüp, “Ne kadar büyüleyici, öyle değil mi?” diyor. Toni, elektronik oyuncagini çıkarmış, kumların üstünde oturuyor. “Neredeyse son seviyeye geldim, dikkatimi dağıtma!” Anabel sesini çıkarmıyor ve güneşin ufukta batışını izliyor. Belki de yeşil ışını görebilecek, güneşin bazen, batmadan hemen önce, yeşil renkte son bir ışın yaydığını duymuştu. Anabel, duygularını Toni’yle paylamamadığı için hayal kırıklığına uğradı. Bu, onun mutlu olmasını, duygulanmasını, bu güzellikten etkilenmesini engellemiyor, ama kendini Toni’den uzak hissediyor. … Güzelliğin insanda yarattığı mutluluksa bunlardan farklıdır. Güzellik, bizi duygulara boğar, her şeyi çok güçlü bir şekilde hissederiz, bütün duyularımız sonuna kadar açılır. Bu tür bir mutluluk da ancak bizimle başkaları arasında sürekli paylaşılarak var olur. Güneşin batışını ya da Ay’ın yükselişini izlerken, okyanusu ya da yıldızları seyrederken, müzik dinlerken ya da bir sanat eserine bakarken, erkek ya da kadın milyonlarca kişinin ne hissettiğini anlar, onların da bu güzellikten etkilendiğini hissederiz. Böylece, dünün ve bugünün insanlarıyla,, buradaki ve başka yerlerdeki insanlarla, aynı zamanda da yıldızlarla, renklerle, kokularla, rüzgârla, -yani, hayatla bütünleşiriz.
Sayfa 37 - Günışığı Kitaplığı
Soner’in annesi oğlunun resmini yine de bin kat güzel bulurdu. Çünkü o, oğlunun resminde, çizgilerden, renklerden ve şekillerden başka şeyler görüyor. Soner’in onu mutlu etme isteğini, oğlunun aklına gelen fikirleri, annesine bir hediye vermiş olmanın içinde uyandırdığı gururu, harcadığı çabayı görüyor… Soner’in annesinin gözünde bu resme güzellik veren, aynı zamanda bütün bu gördükleri. Başkaları bunları göremeyebilir. … İnsanlarda, bir sanat eserinde, bir manzarada, bir şiirde, bir fotoğrafta, kuşlarını ötüşünde, bir şarkıda ya da piyano sesinde bulduğumuz güzellik, o insanların, o sanat eserlerinin, o manzaraların, o şiirlerin, o müziklerin bizim için ne ifade ettiğine bağlıdır. Yüzü kırış kırış yaşlı bir deniz için çok güzel bulabiliriz, çünkü kırışıklıklarında güneşi, okyanusu, yolculuklarını, tuzlu suyun tadını,yelkenlileri, macerayı görürüz. Güzelliğin tanımını kimse bilmez. Dolayısıyla, bir yana herkes için güzel olan şeyleri, diğer yana da herkes için çirkin olanları ayıramayız. Dünyada 6,5 milyardan fazla insan yaşıyor. Demek ki, aynı şekilde görmeyen ve aynı şekilde duymayan 13 milyardan fazla gözle 13 milyardan fazla kulak var. Okur Notu: Güncel dünya nüfusu 8 milyar, bu da 16 milyar göz ve 16 milyar kulak eder ;))
Sayfa 12 - Günışığı Kitaplığı
görünmez duvar
Sofi’nin odasına astığı, Johnny Depp posterini keşfeden teyzesi, “Hayır, tipi güzel bulman imkansız, salak gibi görünüyor.” Diyet devam ediyor. Sofi ve teyzesi arasında büyük bir sevgi olmadığı ilk bakışta anlaşılıyor! Aralarında görünmez bir duvar var sanki. Teyzenin, rap müziğini, Johnny Depp’i ya da yeğeninin giyim tarzını beğenmeme hakkı var elbette.Sofi’nin de, teyzesi ile aynı zevkleri paylaşmama hakkı bulunduğu gibi. Aslında, onları ayıran zevklerinin farklılığı değil, -iyi ki de öyle, çünkü yalnızca bizimle ortak zevklerdeki insanlarla anlaşabilmemiz üzücü olurdu. Hayır, onlara ayran, teyzesinin Sofi’nin zevklerine tamamen ilgisiz olması. Bir de, yargılama biçimi: Katı ve kesin.
Sayfa 21 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.