Abidin, büyük dostu Nazım gibi "çok kadınlı" aşkların adamı değildi. Nazım, belki de, iki "aşıklar" gibi, aşka aşıktı. Abidin için ise, aşk Güzin demekti. Okuyacağınız mektuplar bunun kanıtı...
Güzin ve Abidin bir aydın sorumluluğuyla, hem ülkenin dertleriyle, sorunlarıyla ilgilenmiş, hem gittikleri yere o sorunları da birlikte götürmüş, düşünmüş, ellerinden geldiğinde çalışmış, üretmi, yaratmış iki insan. Günümüz gençlerinin bu küçük kitapçıkta bir araya gelen bu özel mektuplardan alacakları önemlice iki ders olduğuna inanıyorum.