“Kaç saatte ezberledin!” diye sordu.
“Bir okuyuşta!”
“Bir okuyuşta mı, nasıl olur bu?”
“Ben öyleyimdir, bir okuyuşta ezberler, çok geçmeden de unuturum.”
“Çok tuhaf bir hafıza tipi!”
“Evet hocam, kendi tipim gibi, hafıza tipim de çok tuhaftır.”
“Sizden edebiyat çok uzak… Edebiyat demek görüş demektir. Siz burnunuzun ucunu görmeden…”
“Efendim, Haşim görebilmiş mi burnunun ucunu?”
Piyale’nin kan beynine fırlamıştı:
“Haşim sizin aynada gördüğünüzü duvarda görmüş… Haşim tabiatı bir tül perde arkasından seyretmiş… Haşim bir tül perde arkasından bütün evreni…”
Ön sırada oturan Kalem Şakir,