Hacı Bayram Veli
Ethem CebecioğluQuotes
Osmanlı Devleti'nin yıkılış dönemindeki yozlaşmalar, Şeyh Abdülhakîm Arvasî hazretlerine " tekkeler, zâten kendilerini kapatmışlardı" dedirtecek boyutlara ulaşmıştı: İşte o dönemin sapmaları ve bozulmaları, Osmanlı Devleti'nin ilk asırlarında, pek görülmez. Bu, o devirde, İslâmî yaşantıda toplum olarak belli bir kalitenin tutturulduğunu gösterir.
Sayfa 113Kitabı okudu
Tarih boyunca, Bayramîlik, Mevlevîlik gibi sadece aydın kesime değil, aynı zamanda kırsal yörelerde yaşayanlara da hitap etmiştir. Buna en güzel örnek, imece olayıdır. Bu gün Ankara civarında, hatta Orta Anadolu'nun çoğu yerinde mahsûl; köylülerin katılımı ile ortaklaşa olarak hasad edilir. Buna imece denir. Anadolu'da bu usûlü ilk koyanın, Hacı Bayram Veli olduğunu zannediyoruz.
Sayfa 112Kitabı okudu
Son
... "kalb-i selim ( hastalıklardan, nefsin kirlerinden arınmış kalp) başkasına kötülük ve eza vermemek, başkasının eza ve kötülüğüne de sabretmek. Birincisi kolaydır. İnsan kendisine hâkim olabilir, zira iradesi kendi elindedir. Ama, ikincisi çok zor. Zira ondan gelecek olana engel olmak mümkün değil; onun iradesi, sizin irâdenizin dışındadır".
Sayfa 116Kitabı okudu
Hacı Bayram Veli'nin bulunduğu sosyal çevredeki misyonu, hiç de kolay değildi. O Allah'tan aldığı sevginin itici etkisiyle, bıkmadan yılmadan, bütün bir ömür boyu çaba sarfetmiş, insanları ve dolayısıyla toplumu olgunluğa yükseltmeyi hedef edinmiştir.
Neden insan topluluğu olan her yerde BİAT aranır?
Şeyhe çok hürmet etmeli.Hatta oğluna,kızına,halayığına,atına, kuşuna, hayvancıklarına, her şeyine... Bunun aksini yapan merdud olur(kovulur).
Kulluk görevi, sadece namaz, oruç, hac, zekâtla bitmez, biraz da sosyal plânda İslâmî duyarlılıkla ilgilidir ve en zor olan yönde işte budur. Bir insan, kendi kendini yönetebilir, kendisine hâkimdir, istediği yöne götürebilir. Ama kendi iradesinin dışında, farklı bir dünya olan başka bir insanı yönlendirmek, onun sıkıntısına katlanmak, onu hoş görmek olgunluk yolunda alabileceği kadarını verebilme sabrını göstermek, tamamen büyük ve farklı bir şeydir.
Sayfa 115Kitabı okudu
Orta Asya'dan gelen yaylak-kışlak düzenine alışık, toprağa bağlı olmayan göçebe Türklerin yerleşik hayat tarzına alışması, Osmanlı Devleti'nin medeniyet yolunda aşama kaydetmesi için fevkalâde önemli idi. İşte bu noktada, Hacı Bayram Veli'nin Anadolu'nun ortasında müridlerini, çevresindekileri, sürekli toprağa bağlama daha da önemlisi kâbiliyeti olanları san'ata sevketmesi, çok mânîdârdır.
Sayfa 111Kitabı okudu