Sabah namazına uyandım, abdest alıp namazı kıldım ve sonra biraz durup düşündükten sonra kitabımda kaldığım yerden devam etmem gerekiyor dedim ve aşık olduğum Kafkasya'ya hayalimde gittim, gezdim ve geldim.
Bu kitabı okumaya başladığımdan beri müthiş bir hayranlık ve aşk uyandı bende, 2 ya da 3 gün evvel rüyamda Kafkasya'ya gitmiştim, orayı gezmiş ve camiilere bakmıştım.
Tolstoy, Kırım Harbine subay olarak katılmış bir rus zenginidir. Ancak bu savaşta o kadar çok hayret uyandırıcı şeyler görüp, yaşar ki en sonunda ben ne yapıyorum ya der. Kafkas halklarının insanlığını ve direnişini gördüğü için onlara büyük bir saygı uyandırır kendisinde.
HACI MURAT adlı eserde sevgili yazarımız işte bu yaşadığı ve gördüğü olaylardan yola çıkarak Kafkas halklarının usta efsaneleri olan Hacı Murat ve İmam Şeyh Şamil Hazretlerini anlatır. Kitabın içeriğinden bahsedip spoiler yemenizi istemiyorum yalnız şunu söylemeliyim ki Tolstoy'un vermek istediği mesajı anlamak müthiş bir yıldırımın 10 metre kadar önünüze düştüğü gibi şok edici etkisi uyandırıyor.
Devedikeni çiçeği gibidir Kafkas halkları, o'nu koparmaya çalışırsanız eğer ne o kopmuş ne de siz başarılı olmuşsunuzdur. Elleriniz kan ve yara, siz ise yorgun ve ter içerisinde kalırsınız hem de o güzel çiçek zarar görmüş, yıpranmış ve solgun halde durur.