İslami ilimler içinde en problemli alanın hadis olduğunu söylemek abartı olmaz. Zira rivayet külliyatı içinden Hz. Muhammed'e ait olanlarla olmayanlar' birbirinden ayırmak oldukça zordur. Ayrıca bunu gerçekleştirme yönünde mutabık kalınacak genel geçer bir yöntem tespit etmek de neredeyse imkânsızdır. Bu nedenledir ki, rivayetlerdeki farklılıklar ümmet içindeki ihtilafları besleyen temel faktörlerden biri olmuştur. Hadislerdeki farklılıkların fikri açılım noktasında bir genişlik sağladığı inkâr edilemez bir olgu olsa . bile, bu durum, Müslümanlar arasındaki he men hemen her tür problemde rivayetlerdeki farklılıkların da payı olduğu gerçeğini değiştirmez. Zira herkes, Hz. Peygamber'e nispet edilen söz ve eylemlerde, kendilerinin tutunabileceği bir dal, bulabilmektedir. Bu problem, Hz. Muhammed'in bazı uygulamalarını veya söylemlerini terk edip yeni eylem ve söylem ile .neshetti ğini söylemekle açıklanamayacak kadar karmaşık ve sorunludur. Ülkemizde hadis alanında son dönemlerde yapılan akademik çalışmalara bu perspektiften baktığımızda, araştırmaların genellikle güncel hadis problemleri üzerinde yoğunlaştığını görüyoruz. Bu durum, rivayetlerin ayıklannıası, Hz. Peygamber'e ait olanla olmayanın ayrıştırılması ve bunların nasıl yorumlanması gerektiği hususunda önemli mesafeler alınmasına imkân sağlamaktadır. Söz konusu araştırmaların bir faydası da, ülkemiz insanlarının Hz. Muharnmed'i daha iyi tanıyıp peygamber tasavvurlarım sağlıklı zemine oturtabilınelerine katkı sunmasıdır. Bu açıdan baktığımızda, hadis alanında yapılan çalışmaların düşünsel seviye ve ulaştığı düzlem açısından İslâm âlemindeki çalışmalara göre önciil bir konumda olduğunu söylemek bile mümkündür. Elinizdeki kitap, söz konusu çerçeve içerisinde değerlendirilebilecek konuları ele almaktadır. Bu yönüyle, peygamber anlayışının doğru bir şekilde oluşmasına, rivayetlerin geçirdiği serüveni anlamaya ve bu rivayetlerin bizlere ulaşmasına aracılık eden kişi ve kitapları daha iyi tanımanıza katkı sağlayabilecek bir yapıdadır.
Yazıyı Kısalt