Resûlullah (sav), (bir bedevînin kıyametin ne zaman kopacağını sorması üzerine) şöyle buyurdu: “Emanet zayi edildiği vakit kıyameti bekle!”
Bunun üzerine bedevî, “Emanetin zayi edilmesi nasıl olur yâ Resûlallah?” diye sorunca, Hz. Peygamber, “Yönetim, ehli olmayan kimseye verildiğinde kıyameti bekle.” buyurdu.
(Buhârî, Rikâk, 35)
61. Zeyd b. Erkam şöyle demiştir: “Size Allah Resûlü’nün (sav) de-
diğinden farklı bir şey demeyeceğim! O derdi ki, ‘Allah’ım! Âcizlikten,
tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, bunaklıktan, kabir azabından
sana sığınırım. Allah’ım! Nefsime, senden sakınma şuurunu (takvasını)
ver ve nefsimi arındır. Onu en iyi arındıracak olan sensin. Onun koru-
yucusu da onun efendisi de sensin. Allah’ım! Fayda vermeyen ilimden,
huşû duymayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul edilmeyen dua-
dan sana sığınırım.’”
(M6906 Müslim, Zikir, 73)
73. Ebû Zerr’in naklettiğine göre, Allah Resûlü (sav) şöyle buyur-
muştur: “Zâhid olmak (dünyaya rağbet etmemek), kişinin helâl olan
şeyleri kendisine haram kılması veya malını dağıtıp tüketmesi demek
değildir. Bilakis zâhid olmak, elinde olan şeylere, Allah katında olanlardan daha fazla güvenmemek demektir...”
(İM4100 İbn Mâce, Zühd, 1)