Hak Dini Kur'an Dili 6. Cilt

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır

En Eski Hak Dini Kur'an Dili 6. Cilt Sözleri ve Alıntıları

En Eski Hak Dini Kur'an Dili 6. Cilt sözleri ve alıntılarını, en eski Hak Dini Kur'an Dili 6. Cilt kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Meryem suresinde 1-33. ayetlerin fasılası "elif" harfiyledir. 34-40. ayetlerin arasındaki fasıla ise "mim ve nun" harflerledir. Hamdi Yazır bu durumu tespit ederken şu ifadeleri kullanıyor: "Görülüyor ki sûrenin başından beri ve buradan da sonuna kadar âyetler, hep elif fâsılasıyla biterken, sûrenin bu bölümünde yalnız yedi âyet "Nûn ve Mim" fâsılasıyla işlenmiş bir çerçeve içine alınmıştır. Bu da gösterir ki bu âyetler, bu sûrenin asıl maksadını anlatan karar mahiyetindeki âyetlerdir ki, başta Allah'a çocuk isnadını "Allah'ın çocuk edinmesi hiçbir zaman olur şey değildir. O'nu tenzih ederiz." âyetiyle reddedip Allah'ı tenzih etmekte ve İsa'nın dilinden de "Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk ediniz. İşte bu doğru bir yoldur." demek suretiyle tevhide davet etmektedir."
İkrar bulunmadıkça bir zinayı ispat için şahitliğin ölçüsü en az dörttür. Halbuki iki adil şahit ile kısas bile sabit olur. Demek ki, namuslu bir kimseyi, özellikle ırz ve namus sahibi bir kadını zina ile itham etmek canını almaktan ağırdır.Bu sebepten onlara iftira atıp da ispat edemeyenler yok mu? Bunlara da attıklarından dolayı seksen sopa vurunuz hem de bunların ebedî olarak şahitliklerini kabul etmeyiniz. O zina iftirası suçunu fırlatan dilin ebedî olarak, yani ölünceye kadar bu suretle hükmünü düşürmek bu da bu cezanın tamamlayıcı unsurudur. Celdin acısı cisme ait, bunun acısı ise ruha aittir. Zinada cisme ait olan yön, kazifte ruha ait olan yön galip olduğundan kazfin celdi, zina cezasından aşağı ve fakat bu manevî ceza ondan daha fazladır, çünkü ebedîdir
Reklam
Nur suresinden: 21- Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkmazdı. Fakat Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir. 22- İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar, feragat göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. 23- Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük bir azab vardır. 24- O gün dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarından dolayı aleyhlerinde şahitlik edecektir. 25- O gün Allah onlara gerçek cezalarını tastamam verecek ve onlar Allah'ın gerçek olduğunu bileceklerdir. Burada tevbe edenler istisna edilmemiştir. Çünkü bunda Peygamber (s.a.v) in temiz zevcelerinin özel hakları sebebiyle bir özellik vardır. Bununla beraber mânâ, umumîdir. 
"Kadınlara da söyle süslerini göstermesinler." Nur Suresi 31 Hüsn olsa da vacib'üt-tecelli Gizler onu Hak nikab içinde Ağyarına gösterir mi Hurşid Didârını hiç o tâb içinde Örtünün kendisi de kadının bir süsüdür.
Furkan suredi 12.ayet: İzâ raethum min mekânin baîdin semiû lehâ tegayyuzan ve zefîrâ(zefîran). (Cehennem), onları uzaktan gördüğü zaman onun öfkesini ve uğultusunu işittiler. TEGAYYÜZ: Gayzlanmak, öfkelenmek; ZEFÎR, içeri nefes almaktır. Demek ki, cehennem onları uzaktan gördüğü zaman öfkesinden dehşetli sesler çıkarıyor, sümürmek için içine çekiyor. Burada görülüyor ki, gayzlanmak, zefirlenmek gibi görmek de ateşe nisbet edilmiştir. Onlar cehennemi gördüğü zaman değil, cehennem onları gördüğü zaman Bu ise cehennem ateşini bir kavrayış sahibi gibi anlatmak demektir. Bunu birçokları, "görünecek bir yerde bulundukları zaman" demek gibi gerçek mânâsı dışında bir mânâya yorumlamak istemişlerdir. Aslında cehenneme, anlama ve kavrama fiili nisbet edilmesi sadece burada değil, "O gün cehenneme 'Doldun mu?' deriz. O da 'Daha var mı?' der." (Kâf, 50/30) âyeti ve "Ateş Rabbine şikayet edip: 'Ya Rabbî bir kısmım bir kısmımı yedi' dedi" hadisi gibi diğer yerlerde de geçmiştir.
Hamdi Yazır Furkan Suresi 61.ayet ile ilgili şu ilgi çekici bilgileri kaydeder: "Gökte burçları var eden, onların içinde bir kandil ve nurlu bir ay barındıran Allah ne yücedir." Yıldızların iyice anlaşılması için, burç taksimatı pek eski zamandan beri görüş olarak benimsenmiş, hatta İdris (a.s)e kadar götürülmüştür. Batlamyus yirmi biri kuzeyde, on beşi güneyde, on ikisi ortada, muaddilü'n-nehar denilen bir ucu "Koç" burcunun başında, öteki ucu "Başak" burcunun sonunda olan bir çizginin etrafında, güneşin bir sene içerisinde döndüğü görülen yörüngesinin bulunduğu noktada olmak üzere toplam kırk sekiz burç saymıştır. Bu kırk sekiz burç, bin yirmi dokuz yıldızdan ibaret olup üç yüz altmış bir tanesi kuzey burçlarında, üç yüz on sekizi güney burçlarında, üç yüz ellisi de, mıntakatü'l-bürûc denilen orta bölgededir. Bu mıntaka-i bürûc üzerindeki on iki burç, bir sene zarfında adeta güneşin birbirini takiben uğradığı evler gibi kabul edilir. Hemel ü Sevr ile Cevzada plır fasl-ı bahar Seretan ü Esed ü Sünbüledir yazda karar Tuttu güz faslını Mizan ile Akreb dahi Kavs Cediv ü Delv ile Hüt oldu zemistane medar Koç, Boğa ve Ikizler olur bahar mevsimi Yengeç, Aslan ve Başakta burcunda yaz günleri Terazi, Akreb ve Yay burcunda sonbahar Oğlak, Kova ve Balıkta kış günleri
Reklam
151 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.