Kendimizi kandırmayalım; muazzam, heyecan veren, katıp katıştıran ve sakinleştiren kalıcı şeyler, kuzukulağı gibi çayırda bitmezler! İnsanın derinlere bakmasını sağlayan manidar bir mısra her gün, her yıl ortaya çıkmaz.
Günde bir kez, hayatta olduğunuz, henüz ölmediğiniz için sevinirsiniz. Umulmadık bir sermayedir bu.
Kaybettiğim kişiden biliyorum ki insan son ana kadar hayata tutunuyor. Aslına bakarsanız her insan yaşamaktan hoşlanıyor. Hayat tutunamayacağınız kadar kötü olamaz zaten.
Sadece severseniz yitip gidersiniz, sadece nefret ederseniz de keza. Benim gibi yaşamaktan hoşlanıyorsanız, o zaman bütün her şeyle daimi bir nefretle-karışık-sevgi içerisinde yaşamak zorundasınızdır. Bayırda dolaşmak gibi bir şey bu.
Ne zaman biriyle konuşsanız budalanın tekidir ama siz kibar davranırsınız, çünkü oyunbozan olmak istemezsiniz, insanlarla konuşmaya devam edersiniz, onlarla yemeğe gidersiniz, ince ve sevecen davranırsınız. Aslında bu insanlar ahmaktırlar, çünkü hiç gayret göstermezler. Kullanılmayan şeyler körelir ve ölüp gider. İnsanlar sadece ağızlarını kullanıp beyinlerine el sürmedikleri için bu tam manasıyla damaklarına ve çenelerine vurur ama beyinde bir şey yoktur. Durum çoğunlukla böyledir.