Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın

Huriye Martı

Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın Gönderileri

Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın kitaplarını, Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın sözleri ve alıntılarını, Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın yazarlarını, Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
116 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İslam öyle güzel, öyle hassas bir dengededir ki bunu bu eseri okurken tekrar hatırlatıyoruz kendimize.. Kadın ile erkek hakkında bu çağa kadar söylenmiş ne çok şey var ; söylemek kolay da , doğruyu söylemek bazen bi o kadar zor..bu kıymetli eser herkesin kolaylıkla okuyabileceği sade bir anlatımla oluşturulmuş ,sahih kaynaklarla desteklenmiş. Keyifli okumalar "Sayısız örnek üzerine bina ettiğimiz kanal şudur ki, Allah Resülü (s.a.s) 'cinsiyete 'değil 'insan' a odaklı konuşur. Onun kadına da erkeğe karşı, birbirinden apayrı ve özellik yaklaşımı yoktur; Onun insanın yaklaşımı vardır. Bunun doğal sonucu olarak, kadına, erkek üzerinden değer vermez. Aksine kadının kendi varlığından aldığı ve eşref-i mahlukat olarak bu dünyaya gelirken beraberinde getirdiği değeri bilir, görür ve gösterir kadında var olan değeri anlatır."
Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda Kadın
Hakları Ve Saygınlığıyla İslamda KadınHuriye Martı · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 2018293 okunma
Adeta insan, karşı cinsiyle insanlığını tamamlamaktadır. Bu bağlamda birbirine eş olarak yaratılmak, eşit yaratılmayı çağrıştırmamalıdır. "Bir bütünün iki yarısı" formülü de sınırları belli bir bütünlük içerisinde tıpatıp benzerliğe sahip iki yarımı tasvir etmemektedir. Mesele, kadının ve erkeğin yaratılıştan getirdikleri farklılıklar sayesinde kendilerinde olmayanı görebilen ve eksiklerini tamamlayarak birbirlerini üretebilen bir potansiyele sahip olmalarıdır
Reklam
Kadın, din sayesinde değer mi bulmuştur, yoksa zaten kendi varlığında mevcut bulunan değeri gün yüzüne çıkarma fırsatına mı kavuşmuştur? Allah Resülü (s.a.s), 'cinsiyet'e değil 'insan'a odaklı konuşur. Onun kadına ya da erkeğe karşı, birbirinden apayrı ve özel iki yaklaşımı yoktur; onun insana yaklaşımı vardır. Bunun doğal sonucu olarak, kadına, erkek üzerinden değer vermez. Aksine kadının kendi varlığından aldığı ve eşref-i mahlúkat olarak bu dünyaya gelirken beraberinde getirdiği değeri bilir, görür ve gösterir.
Kadın ve erkek, yaratılıştan getirdikleri farklılıklar sayesinde birbirlerini tamamlayarak yeni iyilikler üretebilen bir potansiyele sahiptir. Onlar, böyle bir potansiyelle yaratılma noktasında eşdeğerdirler. Dolayısıyla kadının kendine has duygu, düşünce, yetenek ve deneyimleriyle kendine özgü mekânlar açması, sınırları açıkça çizilemeyecek bir anlam dünyasına erkeği taşıyarak ona yeni bir pencereden önce kendini, sonra da hayatı tanıma fırsatı sunması demektir.
"Allah katında insanların en değerlisi, en derin takva bilincine erişmiş olanlarıdır."
Halife; onurlu, akıllı güçlü ve sorumluluk sahibi olup, dünyada iyiliği hakim kılmakla görevli varlıktır. İnsanların "yeryüzünün halifeleri" kılındığına dair ayetler herhangi bir cinsiyetten bahsetmeyerek kadınıyla erkeğiyle bütün insanları aynı sorumluluk ve şeref paydasında buluşturur. "Halife" sıfatıyla yaratılmış olması, kadının bizatihi değerli olması için yeterlidir.
Reklam
O halde, kadının yeryüzünün şerefli "halife"si olduğu için," emaneti" yüklendiği için, vahye muhatap olduğu için, akıllı, iradeli, güç ve sorumluluk sahibi olduğu için, Rabbi tarafından yeryüzünü imar ile görevlendirildiği ve iyiliklerinin karşılığını eksiksiz olarak alacağına inandığı için çalışması ve üretmesi gerektiğini dikkate alalım.
433 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.