İnsanların duygularıyla oynamak ve onların zayıflıklarından yararlanmak iğrenç bir şey. Halkın böyle bir zalimliği eğlence olarak kabul etmesi, daha da mide bulandırıcı bir şeydi.
İnsanların kullandığı dildeki en sinir bozucu kelimelerden biri aşktı. Bu küçücük kelimeye o kadar fazla anlam yüklenmişti ki. Ağızdan ağıza dolaşıyor, insanlar sahip oldukları şeylere, hayvanlarına, tatilde gidecekleri yerlere ve en sevdikleri yiyeceklere olan bağlılıklarını anlatırken bu kelimeyi özgürce kullanıyorlardı. Aynı zamanda, bu kelimeyi hayatlarında en önemli olduğunu düşündükleri insan için de kullanıyorlardı. Bu aşağılayıcı değil miydi? Bu kadar derin bir duyguyu tanımlayacak başka bir kelime olması gerekmez miydi?
"Ölmek istedim."
Birdenbire beni bıraktı. "Bunu asla düşünme, Beth," dedi, "ne olursa olsun. Ben buna değmem."
"Sanırım buna değersin," dedim, içini çekti.