İki vasiyeti vardı, ilki kolaydı. Kitaplarının Türkiyat Enstitüsü'ne verilmesini istiyordu. İkincisi ise zordu: "Dargınlıklar bir dursa, hınçlar sona erse... Herkes dost olsa," temennisiydi son vasiyet.
Sayfa 482 - Halide Edib, İpek Çalışlar/ Everest Yayınları/ 1. basım, Mayıs 2010Kitabı okudu
~Modern Türkiye'nin Doğuşu~(1961) adlı kitabıyla tanınan tarihçi Bernard Lewis, "Adıvar'ın olağanüstü bir kişiliği vardı. Hayatımda beni belki de en çok etkileyen kimse oldu. Harika bir öğretmendi. Adnan Bey sayesinde Türkiye'ye ilgim artmıştı. Eşi Halide Edib Hanım'la birlikte çok etkileyici bir çifttiler. Onları hala derin bir sevgiyle anıyorum. Türkiye'ye her gittiğimde onları ziyaret ettim," diyor. Lewis Türkçe'yi Adnan Bey'den öğrenmişti.
Yakup Kadri, Ankara havasındaki savaş korkusunu bir cümle ile özetlemiş ve Halide'ye, "Ben bir ~Ateşten Gömlek~ yazacağım," demişti. Bunun üzerine Halide, "Ben de bir ~Ateşten Gömlek~ yazacağım," diye cevap verdi.
Sanmayınız ki ben bu yola (Yeni Turan'a) yalnız Turan'ın çocuklarını çağırıyorum. Hayır, hepsini, Türkiye'nin bütün çocuklarını, bu toprakta, ülkede geçmişini, hayatını, atalarını çağırıyorum. ... Tükleri, Arapları, Ermenileri, Rumları hepsini çağırıyorum ve hepsi için bu yolun bugün en doğru yol olduğunu iddia ediyorum. ... Ve eğer bütün bu lakırdılarımda daha çok mensup olduğum ırktan yana görünüyorsam, biliniz ki sevgili ırkımı kurtarmak, yaşatmak isteğine öteki ırkların çıkar ve kurtulmalarını kaynaştırmış olmak inancını da gönlümde ve vicdanımda taşıyorum.
"Ertesi gün bu küçük kentin kitapçı dükkanında felsefeye giriş olacak bir kitap buldum. Aldım ve başladım... Ve bu, böyle sürdü gitti. Önüme açılan ufuk, çok geniş ve temizdi. Artık okumak ve okuduğumu düşünmek, nice acı günleri bana tatlı kıldı."