- Buraya neden geldiğini anlamadım mı sanıyorsun?
- Peki, nedenmiş bakalım?
- Delikanlılara kendi inançalarını aşılamak için!
Utandım ve bu konuşmanın üzerine ona okumayı öğretip kendisine kolay anlaşılır kitaplar verdim. Önceleri epeyce zor oldu. Uzunca bir süre okuduğu şeylerin anlamlarını seçemediğini, ne demek istediğini çıkaramadığını açıklamaya cesaret edemedi. Sonra birdenbire, okumanın tadını aldı. Kitapları sevdi ve sık sık roman kahramanlarının yazgılarına acı acı ağladığı oldu.
Çünkü insanlar varlık üzerinde anlaşamıyolar. Bizler haksız bir güce hizmet ediyoruz, bundan hiç kuşkum yok! İnsanlığı ezen ve yasaların bize hizmet etmeyi zorladığı insan etiyle beslenen adaletsiz bir düzeni koruyoruz.
Ağlıyordu, yavaşça. Dünyaya gelmeden önce, bizi bekleyeni bilsek gözyaşlarıyla yakarır: “Tanrım, bizleri kadın olarak yeryüzüne gönderme!” derdik. Dünya ne kadar iyi kızdı, neşeli, akıllı! Siz erkek şeytanlar onu mahvettiniz...