Hallac-ı Mansuru bilmeyen yoktur herhalde. Enel Hak derken Akıl ve Ruh sağlığı ne haldeydi bilmiyorum ama bu kitaba göre analiz yaparsam Sınırların ötesine geçmiş!
Hallac-ı Mansurun hayatını tam bilmiyorum, bilgim, okuduğum 2 kitap ve bazı makalelerden ibaret.
Mansur çok derin sulara dalmıştı, kimse onun aklını ve kalbini tatmin edecek cevapları veremiyordu bu yüzden daldan dala konuyor, her kapıyı çalıyordu, hatta maymun iştahlı bir kişilik izlenimi veriyor.
Hallac-ı Mansur gerçekten "her doğru her yerde söylenmez" lafının kurbanı mı oldu yoksa gerçekten küfre giren bir söz yüzünden mi öldürüldü bu sorunun cevabı ahirete kaldı.
Hüküm ALLAH'IN.
Hallac-ı Mansur kitabı okunması çok keyifli ve akıcı bir kitap. Bir Romanda olması gereken bütün kriterleri taşıyor. Olayları, kişileri, duyguları gayet başarılı şekilde aktarıyor.
Kitap gerçek ve akademik belgeler ile şekillendirildi tabi ki yazarın da uyarlamaları olmuştur.
Bazı felsefi ve tasavvufi yerler var bilmeyenin sınırları kırılır. Biraz İran rejiminin şah dönemi ve sonrası için tespitler var.
Kitap bir Alman araştırmacısı ve iki iranlı bilim insanının fantastik bir şekilde günümüzden geçmişe, yani Hallac-ı Mansur zamanına gidişini anlatıyor. onların kaybolması üzerine İran'a gelip araştırma yapan gazeteci, bu gizemli olayları araştırmaya başlıyor ve böylece bir günümüz birde geçmişe gidip geliyoruz. Kurgusu çok güzel hatta biraz bilim kurgu bile katılmış oldu.
İyi okumalar.