“Ama ben onları yine de tanıyacağım; yer yer kırlaşmış saçlarından. Koltuklara birer hükümdar gibi kuruldukları, siyah ayakkabılarını utanmazca boyattıkları, o şirketsel ayak bileklerinin karşısında, at kılından yapılma fırçasını sallayan, iki büklüm, kapkara tırnaklı adama tepeden baktıkları zaman, onların ciğerini göreceğim.”