kitap yazarın otobiyografik izlerini taşıyor.
tanınır bir yazar olana dek, aynı eserde olduğu gibi almanya-istanbul arası mekik dokuyan yazar, 68 kuşağı, uyuşturucu, eğlence, dünyayı gezerek keşfetme arzusu, cinsellik, alkol, edebiyatta beat kuşağı gibi meselelere değinmiş.
asla bir yerde uzun süre yaşayamayan, ya da kökleşemeyen, tek isteği yazmak olan kahramanımızın yaşamının bir bölümüne tanık oluyoruz. istanbul'da uyuşturucu aradığı sokaklardan, köhne cağaloğlu otel odalarına, oradan trenle almanya ve çeşitli eyaletlerine uzanıyoruz.
belki de karakterin takdir edilecek en büyük özelliği, asla yıkılmaması, her yenilgiden hızlıca tekrar tekrar ayağa kalkması oldu. uğraşıp didindiği dergiden ilk günden kovulması, güç bela bastırdığı kitabın ilk konuşmasını yapmak üzere olduğu okula kendisiyle alay edilmesi için çağrıldığını öğrenmesine karşın yine devam etmesi trajikomik olduğu kadar, ne denli hacıyatmaz bir karakter olduğu görmemiz bakımından değerli oldu.
yeraltı edebiyatı, alt kültür, 68 kuşağı gibi konulara ilgisi olanlar okuyabilir. yazarın dili akıcı ve hızlıca okunan bir kitap.
