Quotes

See All
Bana her şeyi unutmamı, sıfırdan başlamamı söylediler. Açlığı, Appelplatz'ta soğuktan donduğum saatleri unuturdum belki. Kırık kemiklerimin acısını da unutabilirdim. Ama elektrikli tellerden sarkan insan bedenlerini, köpeklerin paramparça ettiği insan cesetlerini, diğerlerine ibret olsun diye omuzu çıkan kadın ve erkeklerin infaz edilişlerini nasıl unutabilirdim? Çocukların, kadınların, erkeklerin trenlerle getirilip doğruca gaz odalarına gönderilişini nasıl unutabilirdim? Çocuklarının gaz odasına gönderildiğini öğrenen Truda'nın gözlerindeki çaresizliği nasıl unutabilirdim? Unutmamı söylediler çünkü insanlar anlatacaklarımı duymak istemezdi. Kimseyi tedirgin etmeye gerek yoktu. Unutamıyordum çünkü o hatıralar, sol bileğime kazınan numara misali beynime kazınmıştı. İstesem de anlatamazdım.
Hata yapmıştım. O gün sağa gönderilseydim ölecektim, küllerim Auschwitz krematoryumunun bacalarından fışkıran yoğun ve barutumsu kül bulutlarına karışacaktı. Bir hafta önce Auschwitz'e gelen Leo gibi ben de bir duman bulutuna karışıp gidecektim. Genç ve güçlü olduğu halde kampa gelir gelmez öldürülmüştü çünkü kurul emriyle gönderilmesi ölüm cezası anlamına geliyordu. Leo, Terezin'de koca bir yıl hayatta kalan dertsiz tasasız Leo, hastanede onun adını haykırdığım, bana ve çocuğumuza sahip çıkacağını söylediğim için benim yüzümden ölmek zorunda kalmıştı. Küllerim kışlanın çatılarına çöker, belki rüzgar, Polonyalı çocuklarla İsviçre'ye gittiğini sanan Yarka'nın külleri gibi, benim küllerimi de kampın tel örgütlerinin dışına taşırdı. Ancak Auschwitz'e gittiğimde Yarka'dan beklediğim paketin hiç gelmeyeceğini öğrendim. Trenin Bialystok'tan getirdiği bin iki yüz çocuk, bakıcılarıyla birlikte, hem de herhangi bir elemeden bile geçmeden, doğruca Auschwitz'in gaz odalarına gönderilmişti. Ben de sağa gönderilseydim oracıkta ölecek, her dakika, her saat, her gün yeniden ölmek zorunda kalmayacaktım. kimse de benim yerime ölmeyecekti.
Reklam
İnsanların, onlar doğmadan önce olup bitenlerle neden ilgilenmediklerini, anne babalarının, büyükanne ve büyükbabalarının hayatını neden sorgulamadıklarını, nelerden mutlu olduklarını, şimdi yaşasalardı neyi farklı yapacaklarını neden merak etmediklerini hiç anlamamışımdır.
Aynı hataları tekrar etmemek için, geçmişimiz hakkında ne kadar çok şey öğrenirsek kardır. Her şey, öyle ya da böyle, birbiriyle bağlantılıdır yeni gelişmelerin yolunu açar.İnsanlığın ilerlemesinin tek yolu, bağlamı anlatmaktır.
Hepimiz susarsak dünya nasıl daha iyi bir yer olur ki?
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.