"Yahu nedir, bunlar bu milleti süzme salak mı sanıyorlar? Kimsenin kafasının çalışmadığından emin görünüyorlar: yani onlar, zemin ve zamana göre, ağızlarına geleni söyleyecekler; halk da doğru mu eğri midir araştırmadan, onlara inanacak?"
Sonra öğrencilere bulaşıp, aktivist sol ve sağ öğrenci hareketlerini kullandılar; o sayede, iki ‘ara rejim’i ve bu rejimlerin onlara sağladığı çıkarları zimmetlerine geçirdiler. Nihayet, PKK ile, öğrencilerde de bulamadıkları ‘taban’a sahip bir istikrarsızlık faktörünü bulduklarını sandılar. İşin birkaç yıl sonra, Sünni/Alevi kışkırtıcılığına dökülmesi, o tecrübeden de istedikleri sonucu alamadıklarını göstermez mi? Türkiye’yi zaten öcü olarak görmeye hazır dış ülkelerde, arzu ettikleri olumsuz imaj yaratılsa da, Türkiye’de halkın arasında geniş ölçüde bir Türk/Kürt çatışması yaratılamıyordu; dahası, Ankara ağırlığını koyunca, Güneydoğu’da bir ara gerçekleşir gibi görünen, PKK/Kürt irtibatı da kesilmişti. İşte o zaman, Sünni/Alevi kartını oynamayı uygun görüyorlar.