Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabın dili oldukça hafifti.
Kitabı uzun uzun anlatmak güç çünkü birçok bölümden oluşuyor.
Yazarı televizyondan takip edenler bilirler. Yazarın şan, şöhret, para elde etmek gibi bir amacı yok. Niyeti, insanlara anlatılan dinin, televizyonlarda, belli tarikatların ifade ettiği gibi sadece peygamberin güzel ahlakıyla, fetihlerle sınırlı kalmaması gerektiğinin ve insanların "din" adı altında uyutulmamalarını sağlamaya çalışmaktır.
Bu kitapta yazar İslam dinine inananların ezberlerini bozmaya çalışmış. Toplumun, Kur'an'da, hadislerde, sünnette yoğunlaştığı kısımları eleştirmiş. Gelen ilahi mesajın yanlış yerlerine bakıldığını ya da bilerek irdelenmediğini anlatmaya çalışmış. Kur'an'da geçen ayetlerin, surelerin iniş sebeplerini anlamadan, İslam dinine inanıldığını, mucizelere takılıp kalındığını ifade etmek istemiş.
Ancak yazarın her bölümün sonunda bir şekilde insanların eşitliğine vurgu yapması tekrara düştüğü için sıkmaya başlıyor. Bunda tabii ki bir yanlış yoktur. Ancak gelen bütün peygamberlerin geldikleri toplumlarda devrim yapmalarını, yani gönderildikleri toplumda bulunan dinin yerine Allah'ın mesajını iletmelerinin yanında, birazda o dönemlerde yaşamış peygamberlerin yaptığı davranışlarla günümüz siyasetini eleştirmesi olumlu olsa da sanki biraz sıkıyor.
Size tavsiyem kitabı okurken söylediklerini araştırmanızdır. Yoksa bazı ayetleri ayetin söylemek istediğinin dışında tefsir ettiğini, kendine göre çok uç şekilde yorumladığını göremeyebilirsiniz.