Hanımların Gözüyle Bediüzzaman

Nuriye Çeleğen

En Yeni Hanımların Gözüyle Bediüzzaman Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Hanımların Gözüyle Bediüzzaman sözleri ve alıntılarını, en yeni Hanımların Gözüyle Bediüzzaman kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ayşe Apa, bu farklı insanı (
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
)küçük dünyasında hafızasına kaydetmiş. Yıllar sonra bile pek çok resim kendisine gösterildiğinde camide gördüğü zatı tanımış, şahitliğini de doğrulamış. Küçük Ayşe'nin o pencereden hafızasında kayıtlı resim şu: "Camide sobasını kendisi yakardı. Sarığını sarar, ezan okurdu."
Çocuk olan Ayşe Apa'nın, diğer çocuklar gibi ilgisini,
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
çekermiş. Caminin penceresinden gidip Bediüzzaman'a bakarlarmış. Birlikte baktığı arkadaşlarından birisinin de Hanişe Apa olduğunu söylüyor. Hanişe Apa 1995'te ölmüş. Ayşe Apa, "Kendim de bilmiyordum, nedenini; ama caminin penceresinden gidip hep bakmak istiyordum, onu görmek istiyordum." derken o günlerden anlattığı şöyle: "Dışarı çıkarken kıyafeti farklıydı, camide namaz kılarken farklı. Camide namaz kılarken kıyafeti güzeldi. Dışarı çıkarken ise güzel değildi! İlgimi çeken bir yanı, ayakkabısının birisi kaluş, birisi de elde örme çarık. Kendini genç bilmemeleri, ihtiyar bilmeleri için dışarı çıkarken böyle giyinirmiş!"
Reklam
Ayşe Apa,
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
bu mahalledeki camide kalırken caminin penceresinden ona bakan ve ara sıra yemek götüren birisi. O zaman 10-12 yaşlarındaymış. Şimdi 99 yaşında olduğunu söylüyor. Yetmiş beş yaşlarında bir görün tüye sahip ve hafızası çok yerinde! İstanbul'dan geldiğimizi söylediğimizde kuşlar gibi şakıyor. Çocuklar gibi sevinip "Mustafa (Sungur) nasıl, Mustafa nasıl?" diye soruyor. "Ona sağlık diliyorum; Allah nasip etti, görüştük." diyor. Hemen, Sungur Ağabey'in hediye ettiği tespihati gösteriyor.
Evet,
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
'nin hayatında, Rusya'daki esaretin apayrı bir yeri vardır. Bu esaret, Bediüzzaman'ın Yeni Said'e geçiş dönemini oluşturur. İnsan hayatının dönüm noktalarından olan 40 yaşlarında bu esareti yaşaması da ilginçtir. Bu esaretin Kosturma şehrinde olması da tesadüfe benzememektedir. Kosturma, Moskova ile hemen hemen ayru doğrultuda ki meridyenlerde. Bediüzzaman'ın Rusya'nın şark-ı şimalisinde dediği gibi Sibirya'ya doğru kutuplar kısmına yakın. Aynı zamanda komünizmin merkezliğini yapan Moskova'nın üst tarafında, aynı doğrultudaki bir şehirde kalması, rastlantı olmadığı hissini veriyor, insana... Rastlantı olmayan bir gerçek daha var ki Bediüzzaman'ın, Rusya'nın dışında bu kadar süreli kaldığı başka bir ülke de yok. Bediüzzaman, Rusya'da Volga'nın başında Rusya'yı manevi su ile sulayıp manevi mayasını, temelini atmış.
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
için gurbetli, esaretli günler Ruslara esir düşmekle başlar. Doğuda esir düşen Bediüzzaman, Moskova'nın kuzeyindeki Kosturma şehrine gönderilir. Bugünkü şartlarda bile esir düştüğü yerden Kosturma'ya, en az bir haftalık bir tren yolculuğuyla ulaşılır. O günkü şartlarda yaralı bir esir nasıl ve ne kadar çilelerle ulaşmıştır, Kosturma'ya, bilmek mümkün mü?
Tatarlar, öz eleştirilerini de yapıyorlar: "Ne zaman ki İslâmî yaşam gevşedi, içimizde hainler çıktı. Tatarların devleti olan Kazan devleti yıkıldı."
Geri15
56 öğeden 51 ile 56 arasındakiler gösteriliyor.