Hapishane Defterleri 2. Cilt

Antonio Gramsci

Hapishane Defterleri 2. Cilt Posts

You can find Hapishane Defterleri 2. Cilt books, Hapishane Defterleri 2. Cilt quotes and quotes, Hapishane Defterleri 2. Cilt authors, Hapishane Defterleri 2. Cilt reviews and reviews on 1000Kitap.
Croce
Bir gelişme olmaksızın aktarılan rastgele bir gözlemi öne çıkarmak bir şeydir; verimli sonuçlar elde edilmiş bir ilke yapılandırmak başka bir şey. Genel ve soyut bir fikri duyurmak bir şeydir, onu sahici ve somut terimlerle düşünmek başka bir şey. Keşfetmek bir şeydir, ikinci üçüncü ağızdan aktarmak başka bir şey.
Bir eser, kendisi için belirlediği hedefler paralelinde yargılanmalıdır: Bilimsel yaratım ve yeniden düzenleme veya bilinen olguların ve argümanların belli bir kültürel grup içinde belli bir kültürel seviyede anlatılması vs. Bir anlatım "tekniği" vardır ve eğer yoksa da yaratılmalıdır. Anlatım, kişinin araçların amaca uygunluğunu tartması gereken tamamen pratik bir eylemdir (en geniş manada teknik).
Reklam
Halk unsuru, "hisseder" ama anlamaz ya da bilmez; entelektüel unsur "bilir" ama anlamaz ve daha da önemlisi hissetmez. İki uç nokta, bu nedenle, ukalalıktır ve bir tarafın yaptığı cahillikken öbür tarafın yaptığı kör tutku ve sekterliktir.
Tutkulu cahil, en az sekterlik ya da hevesli demagogluk kadar gülünç ve tehlikelidir. Aydının kusuru, kişinin anlamadan ve daha da önemlisi hissetmeden veya tutkulanmadan bilebileceğine inanmasıdır: Diğer bir deyişle aydın, halktan uzak ve ayrı olduğu oranda aydındır. Tutku olmaksızın, yani, halka duygusal olarak bağlanmaksızın, halkın basit tutkularını hissetmeksizin, onları anlamaksızın ve onları belli bir tarihsel konuma oturtmaksızın [ve meşrulaştırmaksızın) ve yine onları diyalektik olarak tarih yasaları ile yani, bilimsel olarak geliştirilmiş üstün bir dünya görüşü -tam olarak "bilgi"- ile ilişkilendirmeksizin tarih-siyaset yapılamaz. Eğer aydın, anlamaz ve hissetmezse, halkla-kitlelerle ilişkileri salt bürokratik, resmi ilişkilerse -ya da bu şekle indirgenmişse- aydınlar bir kasta ya da ruhban sınıfına (organik merkeziyetçilik) dönüşür. Aydınlarla halk-kitleler, liderlerle biat edenler, yönetenlerle yönetilenler arasındaki ilişki, tutkulu hislerin anlamaya ve (mekanik olarak değil canlı bir şekilde) bilgiye dönüştüğü organik bir bağa dayandığı takdirde, sadece bu durumda, o ilişki bir temsil ilişkisine dönüşür ve sadece o zaman, yönetenlerle yönetilenler, liderlerle biat edenler arasında bireysel öğeler değiş tokuş edilir; diğer bir deyişle, sadece bu durumda tek başına bir toplumsal güç olan bağlantılılık yaşamı, bir gerçekliğe dönüşür ve "tarihsel blok" meydana gelir
Eğer her toplumsal küme, aslında, parçalarının toplamından daha fazlası ise, toplumsal kümeleri açıklayan yasa kelimenin tam anlamıyla "fiziki yasa" değildir: Fizikte, niceliğin etki alanı sadece metaforik olarak terk edilir
Bir kavram bir diğerinin yerini aldığında, eski dil inat etse de metaforik olarak kullanılmaya başlanır. Dilin tamamı bir metafor olmuştur ve semantik tarihi aynı zamanda kültür tarihinin bir tezahürüdür: Dil canlı bir şeydir ama aynı zamanda da geçmiş yaşamdan kalma fosiller müzesidir. "Afet" kelimesini kullandığımda, hiç kimse beni astrolojiye inanmakla itham edemez; "Zeus adına" dediğimde kimse pagan tanrılara yakın olduğumu söyleyemez. O halde bu ifadeler, modern medeniyetin aynı zamanda paganizm ve astrolojinin de bir uzantısı olduğunu gösterir
Reklam
51 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.