Hapishanenin Doğuşu

Michel Foucault
Dışarıda bırakılmak içeri kapatılmakla aynı şeydir.
Dışarıda bırakılmak içeri kapatılmakla aynı şeydir
Reklam
Ruh politik bir anatominin sonucu ve aracıdır; ruh bedenin hapishanesidir.
İnsanlar kapalı ortamlara tıkılır, o ortamlarda kendi aralarında bir uyum içinde mekanın düzenine uygun, belirli zaman dilimlerinde çalışırlar, çalışırlar, çalışırlar. Amaç mı? Daha üretken, daha yapıcı bir toplum elbette. mesela bir devlet memuru -genelde- sabah erkenden uyanır, işe doğru yola çıkar, ofisine geçer ve koltuğuna oturur. Saat saat yapacakları planlanmıştır. Yemek yemesi gereken saat bellidir ve hatta tuvalete gidebileceği saatler de kimi zaman. Böylece otorite bizim yerimize bizi düşünerek insani ihtiyaçlarımız için boşuna zaman ve enerji harcamamızı hedeflemiştir. Artan enerji toplumun egemenliğine aktarılır, kaynağı güçlü tutmak için de bu rol model toplumda her yaştan insana uygulanır. Doğduğumuzdan itibaren aile içinde, okul çağına geldikten sonra okulda, askerlik çağına gelince kışlada, sonra insanın çalıştığı yere göre fabrikada, ofiste, şirkette, hastanede ve hapishanede disiplin altında olur toplumlar. Kişi kendi enerjisini kaynak olarak kullanamayacak duruma gelmişse adres tımarhanelerdir. Fakat üzülmesin tımarhanedekiler, dışarıda akıllı avı vardır hapishanelere sokulmaları için.
Bir yerde herkes birbirine benziyorsa orada kimse yok demektir.
" Bi yerde herkes birbirine benziyorsa orda kimse yok demektir. "
Reklam
Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orada kimse yok demektir.
İtaatkâr Bedenler
" Uyku ölümün imgesidir, yatakhane mezarın imgesidir."
Sayfa 218 - İmge Kitabevi YayınlarıKitabı okuyor
Mahkemeler, artık eskiden olduğu gibi yalnızca çağımızın sefalet ve yaralarının sergilendiği bir yer, toplumsal düzensizliğimizin hüzünlü kurbanlarının yan yana sergilendikleri bir yer değildir: Buralar aynı zamanda savaşçıların haykırışlarıyla inleyen bir arenadır.
Sayfa 417Kitabı okudu
Reklam
“Çünkü ne yazık ki çoğumuzda iş namusu yok, hayatın tek amacının ne pahasına olursa olsun maddeye ulaşmak olduğu inancı egemen, bu yüzden insanlarımızın çoğu yaptıkları işi sevmiyorlar.”
“ Mimari zevkine sahip olmak yetmez. Taş yontmasını da bilmek gerekir.”
“Eğer cezanın gerçeği tüm örnekler itibariyle suçun gerçeğini izlemiyorsa, insanların zihinlerinde suç ile ceza fikirlerini birbirlerine mutlak olarak bağlamak nasıl mümkün olacaktır?”
Sayfa 120
"Bir siyasal anatominin sonucu ve aleti olan ruh; bedenin hapishanesi olan ruh."