Hadi diyelim ki,haçlıların torunları,yazdıkları tarihlerle romanlarda ve çizdikleri tablolarda dedelerimizi kötüleyerek dedelerinin vaktiyle yediği meşhur"Osmanlı tokadı"nın acısını çıkarıyorlar,peki ama "bizimkiler"e ne oluyor? Neden,onların,can alıp can vererek meydana getirdikleri yirmi milyon kilometrekare yüzölçümlü,dünyanın en büyük imparatorluğundan arda kalan topraklarda yaşadıkları halde ,intikam sevdasına düşmüş Osmanlı düşmanı yabancılarla aynı paralelde kalem oynatıyorlar??
Batılı ressamların"veronese serisi"denen tablolarında hayal ederek çizdikleri "Şark masalı" türünden saray resimlerine bakarak roman yazıyorlar...
Oysa çizilen tabloların gerçekle ilgisi yoktur. Bu gibi tablolarda osmanlı padişahlarının alabildiğine şişman,ablak suratlı,yağlı ve çirkin gösterildiğine dikkat çekmek isterim.
Vaktiyle istanbul'a gelen Batılı gezginlerden bazıları görmeleri mümkün olmayan Harem'i kendi entrikacı ruhlarının yansıması şeklinde anlatmış,yüzlerce yıl sonra onların torunları,dedelerinin hayalhanelerinden uydurdukları tasvirleri esas alarak Osmanlı Sarayı ve Harem hayatı hakkında uyduruk romanlar yazmışlardır.
Bunların tarihi gerçeklerle hiçbir ilgisi yoktur..
Bunları yazanların amacı Osmanlı'yı karalamaktan ibarettir.
Yani bu da bir bakıma"Tarihin Ergenekon Çetesi"dir!