Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Aşk Yolculuğu

Harem

Aslı Sancar

Harem Gönderileri

Harem kitaplarını, Harem sözleri ve alıntılarını, Harem yazarlarını, Harem yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Saat beşte mutfaktaki kızlardan birkaçı gelip odaya akşam yemeği için sofra kurmaya başladılar. Önce, kırıntı dökülmesin diye, kenarları işlemeli, büyük, yuvarlak bir örtü serdiler yere. Üstüne katlanabilir dört ayağı olan küçük, alçak bir masa koydular. Bu alçak masanın üstüne başka bir işlemeli örtü daha serdiler ve örtünün üstüne de kalaylı büyük bir bakır tepsi yerleştirdiler. Sofraaltının kenarlarına küçük minderler koydular. Bu beş büyük sofra kurulana kadar devam etti. Kızların her birinin, yemeklerden sonra yıkadığı kaşıkları ve kendine ait peçetesi vardı.
Kızlar giyinip odadaki sedirlerin üstünde biraz dinlendiler, aynı zamanda da görevlinin verdiği soğuk şerbeti içip meyveleri yediler.
Reklam
Sasa ve diğer kızlara bir görevli sarınmaları için havlular verdi, nasıl örtüneceklerini gösterdi. Sonra kızlar teker teker, büyük, renkli kelebekler nakşedilmiş Çin işi bir paravanın arkasında geçtiler. Görevli ayrıca, kızların her birine kolay taşıması için üstten kulplu ve sabunun kuruması için de alttan delikli küçük, madeni bir sabun kutusu verdi. Kutunun içinde sabunun yanısıra bir tarak ile ham ipekten bir parça kese de vardı.
Hamam gri mermer kurnalarla iki büyük beyaz odadan oluşuyordu. İlk odaya soğukluk deniyordu. Burası hamamı kullananların sıcaklık veren öteki odaya geçmeden önce sıcak ve nemli havaya alıştıkları yerdi. Sıcaklıktan çıkıp da soyunma odasına girmeden önce yine burada serinlerlerdi. Gerek soğuklukda gerekse sıcaklıkta musluklarından sıcak ve soğuk su akan büyük mermer kurnalar vardı. Ferah bir soyunma odası hamama bitişikti, hamamı kullanacaklar girmeden önce soyunur, çıktıktan sonra da yine orada üstlerini giyerlerdi.
Kızlar geldikten sonra iki terzi ile yamakları çağrıldılar. Yeni gelen kızlar için derhal kıyafetler dikilecekti. Kızların vücut ölçülerini alan kadınlar işe koyuldular. Hepsine yıkandıktan sonra giymeleri için renkli saten şalvarlar, bej rengi pamuklu gömlekler, işlemeli yelekler ve terlikler verildi. Sonra doğruca hamama götürüldüler.
Koridorda götürürlerken hepsi de güzel kıyafetler içinde bazı cariyeler gördüler. Bu genç kızların hepsi de yeni gelenleri güler yüzle karşıladılar. Kızlar eğitilecek yeni cariyelerin kaldığı büyük bir odaya götürüldüler. Üç yandaki Osmanlı tarzı alçak, sabit sedirleri ile aydınlık ve ferah bir olaydı. Odanın diğer tarafındaki ahşap dolap başka eşyalarla birlikte yatakları da barındırıyordu. Mısır tarzı kamıştan hazırlar ahşap zemini tamamen kaplamıştı ve odanın tam ortasında büyük bir Türk halısı seriliydi.
Reklam
Altın işlemeli çiçek deseni olan turkuaz mavisi brokar bir kaftan vardı üstünde, şeffaf iç gömleği saf İpek dendi, kaftanın altına da sarı, ipek bir şalvar giymişti. Hotoz denilen küçük, yuvarlak, kadife bir başlık kondurmuştu başının üstüne, boynunda da inci bir gerdanlık vardı. Pullarla süslenmiş yassı terlikler kıyafetini tamamlıyordu.
Sayfa 41 - 1858/Dolmabahçe SarayıKitabı okudu
190 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Osmanlı tarihçileri tarafından Haremin çok faydalı bir eğitim yuvası olduğu kabul edilmiş ve sanılanın aksine “seç ve al” tarzı bir olayın yaşanmadığı haremde yaşayan cariyelerin eğitimlerini bitirdikten sonra ister eğitmen olarak kalabileceği, evlenmek isteyenlerinse uygun talipleri bulunduğu anda kendi rızalarıyla Haremden ayrılacakları bilinmektedir. Yazarda kitabın isminde belirttiği gibi osmanlıyı muhteşem bir aşk yolculuğuyla birleştirip Haremi gerçek yüzüyle okuyucusuna anlatmış. Aslı Sancarı bir müslüman ve Osmanlı torunu olarak taktir etmek gerek. Osmanlının kadına verdiği değer ve haremin işleyişi hakkında detaylı bileği vererek haremle ilgili asılsız yalan yanlış hikayelere bu romanla verilebilecek en güzel cevabı vermiş. Özellikle Cemile hanımın Hüsnü babayla olan diyalogları çok etkileyici olup ilahi aşkla beraber okuyucuya manevi yüklü mesajlar vermektedir.
Harem
HaremAslı Sancar · Timaş Yayınları · 2011199 okunma
"Aşkı kaynağında ara mecrasında değil."
Sayfa 162
Hayatta yol almak zorundayız.Eğer bir tırtıl kozasında çok fazla kalırsa ölür ve asla kelebek olamaz.
98 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.