Harnâme

Şeyhi

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
95 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
#okudumbitti #Harnâme #Şeyhî #MehmetÖzdemir (Çevirmen) #Mesnevi #kitapyorumu Göz doktoru olan Şeyhi’ye Çelebi Mehmet tarafından Tokuzlar köyünün tımarı verilmiştir. Tımarını almaya giderken eski sahipleri tarafından dövülmüştür ve bu olayı alegorik olarak anlatan yergi içerikli mesneviyi yazmıştır. Türk edebiyatının ilk fablı olarak kabul edilmektedir. İyi beslenmiş olan öküzleri kıskanan eşek duruma isyan edip eşeklerin pirine akıl danışır. Eşeklerin piri ona durumu ve kaderini kabullenmesi gerektiğini söyler. Eşek bunu dinlemez ve bir tarlaya girip bütün ekini yer. Tarla sahibi tarafından yakalanır, kuyruğu ve kulakları kesilir. Eşeklerin pirini dinlemediği için pişman olur ve aslında Şeyhi kendini eleştirmiştir.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı Yayınları · 2011158 okunma
Reklam
95 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Yeni yılın ilk kitabı 15.yy'dan.Derste çok keyifle işlediğimiz bu mesneviyi tam metin olarak okumak gecikmiş olsa da güzel bir tecrübeydi. Yazılış sebebine bakarsak bir duruma dair şikayetin yetkili makamlara bu kadar edebî ve hikemî aktarilabilmesi bir müthiş bir yetenek. Kısacık, fabl diye okunabilir. İçindeki çizimlerle oldukça renkli bir hale gelmiş zaten. Tavsiyedir.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı Yayınları · 2011158 okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
Harname
Göz doktoru olan Hekim Yusuf Sinaneddin olarak bilinen Şeyhi’ye Çelebi Mehmet tarafından Tokuzlar köyünün tımarı verilmiştir. Şeyhi Osmanlı Devleti'nin ilk Hekimbaşısı olarak bilinir. Tımarını almaya giderken eski sahipleri tarafından dövülmüştür ve bu olayı alegorik olarak anlatan yergi içerikli mesneviyi yazmıştır. Türk edebiyatının ilk fablı olarak kabul edilmektedir. İyi beslenmiş olan öküzleri kıskanan eşek duruma isyan edip eşeklerin pirine akıl danışır. Eşeklerin piri ona durumu ve kaderini kabullenmesi gerektiğini söyler. Eşek bunu dinlemez ve bir tarlaya girip bütün ekini yer. Tarla sahibi tarafından yakalanır, kuyruğu ve kulakları kesilir. Eşeklerin pirini dinlemediği için pişman olur ve aslında Şeyhi kendini eleştirmiştir.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı Yayınları · 2011158 okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Üç Eşek
64-66. beyitlerde bahsedilen üç eşek: Nuh Peygamberin eşeği Meşhur eşeklerin evveli Hz. Nuh'un gemisine aldığı eşektir. Onu meşhur eden özelliği ise şeytanı gemiye sokmasıdır. Şeytan gemiye binmenin yollarını arar ve sonunda gemiye binmek için sırasını bekleyen eşeğin kuyruğuna yapışır. Sıra eşeğe gelir ancak kapının önünde adeta çakılı
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı Yayınları · 2011158 okunma
Reklam
95 syf.
10/10 puan verdi
Bir eşek, eşeklik eder de kendini öküzlerden daha değerli görürse ve bu konuda haksızlığa uğradığını düşünürse başına neler gelir varın siz düşünün. Pek kıymetli bir eser.Osmanlı Türkçesinin yanında açıklamasının da bulunması ayrıca güzel. İlâve olarak
Germiyanoğulları Tarihi
Germiyanoğulları Tarihi
kitabında aktarılan bilgileri de ekleyelim. Germiyanoğlu 2. Yakup siyasi zikzaklarla geçen ömrünün en son deminde Karamanoğulları'nın el koymasına engel olmak için beyliğin toprağını Osmanlı devletine bağışlama kararı alır. Bundan sonra Germiyanoğulları'ndan Şeyhi,Ahmedi gibi ilim erbabı Osmanlı sarayının himayesine alınır. Şeyhi'ye Istanbul'da bir de arazi bağışlanır. Eşkıya,çapulçu takımından bölgedeki bazı ağalar Şeyhi'ye arazi yüzünden dayak atarlar.Şeyhi bu yediği dayağın üzüntüsüyle böyle bir eser yazma gereği duyar. Aslında ben ilim erbabı bir insanım. Başkaları gibi araziyle,dünya malıyla meşgul olmak neyime. Kendin gibi olmayınca böyle dayak yersin diyerek anlamlı bir mesaj sunmaktadır.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı Yayınları · 2011158 okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Harname
Harnâme, 15.yy Divan edebiyatının gerek ele aldığı konu gerek anlatılış tarzıyla en farklı ve dikkat çekici eserlerinden biri. Eseri daha da ilginç kılan şey ise mesnevi türünde yazılması ise birlikte edebiyatımızda fabl türüne yakın ilk eser olması. Eserde Şeyhi, kahramanımız eşek üzerinden toplumdaki farklılıkları hak ve adalet çerçevesinde sorguya çekerek sosyal eşitsizlik ve kanaatkârlık kavramlarını öne çıkarmış. Mizah unsurunu da ekleyerek tadına doyum olmayan bir başyapıtı vücuda getirmiş. Kitabın baskı kalitesi, Enis Batur'un ön sözü, sayfalardaki çizimler de oldukça başarılı.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı Yayınları · 2011158 okunma
95 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
şeyhî, harnâme, har-nâme
Şeyhî’nin, başından geçen trajik olayın manzum şikâyetnamesi niteliğinde olan, fabula özelliğine sahip, mizah ve hicvin sivri uçlarının hissedilebileceği bir eseridir. Eserde, eşeğin boynuz sevdasına düşüp tarlalarda semiren öküzlerle denk olmaya çalışması üzerine başından geçen acıklı tecrübesi, eserin yazılış devrinde olduğu gibi, günümüz post modern insanının da sosyolojik vaziyetine ışık tutabilmektedir. Eserdeki didaktik üslup ve alegorik biçim hafife alınmayacak mahiyettedir. Bu baskı akademik bir çalışma olmayıp, her seviye okuyucu için uygundur; hem orijinal metni hem de eserin günümüz Türkçesine aktarılmış hâlini ve ayrıca sözcük kısmını içerir.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı Yayınları · 2011158 okunma
95 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Sürekli edebiyat derslerinde duyduğum ancak hiç okumadığım bir kitaptı.Kesinlikle herkesin kendi yeteceğine göre bir şeyler yapması için okunması gerek bir kitap. Sizde “BOYNUZ UMDUM KULAKDAN AYRILDUM” tarzı bir şey yaşamak istemiyorsanız kitabı okuyun ve üzerinde eleştiri yapıp biraz kafa yorun. İyi okumalar
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı Yayınları · 2011158 okunma
Reklam
110 syf.
·
Puan vermedi
Harname
Her yerde, her dilde onun için kullanılan başka bir kelime mutlaka vardır. İlahiyattan efsaneye, felsefeden edebiyata, masaldan sinemaya değin hemen her sahada mutlaka karşımıza çıkar. İnsan zihni mizahın ve dolaylı anlatımın şiirini sanki onun vasıtasıyla kurar. Harnâme şairin yaşadığı toplumun aksayan yanlarına hiciv zekası ve inceliği ile elekten geçirişidir. Şiir zevki ile eğlenceli anlatım baş başa yürür burada. Harnâme dünden bugün insanın ortak hallerine çevrilmiş bir işaret levhası... iyi okumalar. 1000K ailesi
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı · 2021158 okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
Allah'ım ne kadar tatlış bir kitap. 15. yüzyıl sanatçılarından Şeyhi'nin mesnevi nazım şekliyle yazmıs olduğu fabl özelliklerini taşıyan şahane eseri. Edebiyat derslerinde anlatırken bir aşkla anlattığım kitabın bu güzel baskısını okumak beni çok mutlu etti. Mehmet Özdemir 'in hazırlamıs olduğu kitapta hem Osmanlı Türkçesi hem de günümüz Türkçesi ile esere yer verilmiş. İçerisindeki çizimler de ayrı bir hava katmış. Edebiyata merakı olan herkesin okuması gereken bir kitap. Pişman olmayacağınızı düşünüyorum. Eşek üzerinden sosyal bir hiciv yapılan eser 126 beyitten olusuyor. "Batıl isteyü hakdan ayrıldum Boynuz umdum kulakdan ayrıldum" Sf. 72
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı · 2021158 okunma
110 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Zayıf, çelimsiz ve hastalıklı bir eşeğe sahibi acır ve otlağa salar. O eşek, otlakta iyi besili ve güzel boynuzları olan öküzler görür. Eşek, öküzlerin de kendisinin de hayvan olduğu halde öküzlerde boynuz olmasını ve kendisinde olmamasını haksızlık olarak düşünür. Bu durumu bilge bir eşeğe sordu. Bilge eşek kendisine "Allah öküzleri rızk sebebi olarak yarattı, onlar gece gündüz arpa buğday işleyip harmanda çalışarak faydalı olurlar. Bu yüzden de onlara devlet tacı (boynuz) konuldu ve iyi besilidirler. Halbuki bizim işimiz odun taşımaktır, yaptığımız işi kıyaslarsak bize kuyruk ve kulak bile fazladır." dedi. Zavallı eşek de odun taşıyıp dayak yemekten bıktığı için buğday işlemeye karar verdi. Böylece izzetler bulacağını sandı. Sonra yeşermiş ekili bir tarla gördü ve afiyetle tarladaki ekinleri yedi. Tarla sahibi durumu görünce eşeği bir güzel dövdü. Hırsını alamayınca kuyruğunu ve kulağını kesti. Kaçan eşek yolda bilge eşeği gördü ve ona "Gerçek olmayan şeyi isteyerek haktan ayrıldım. Boynuz umdum, kulaktan ayrıldım." dedi. Burada müthiş bir metafor görüyoruz. İyi bir tabip ve büyük bir şair olan Şeyhi'nin (asıl adı Yusuf Sinan) bu hikayesinde eşek halkı, bilge eşek bilginleri, öküzler yöneticileri ve tarla sahibi padişahı temsil ediyor diyebiliriz.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı · 2021158 okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
Bir zamanlar çelimsiz ve zayıf bir eşek varmış. Bu çelimsiz ve zayıf eşek yük çekmekten canı çok yanmış. Bu eşek bazen su taşır, bazen de odun çekerdi. Gece ve gündüz hergün üzüntü ve sıkıntıdaydı. Bu eşek o kadar ağır ve çok yükler çekiyordu ki eşeğin teninde yaradan tüy kalmamıştı. Bu eşeğin ne tüyü, vücudunda deri ve et bile kalmamıştı. Bir gün miskin eşek dolaşırken ilerideki sığırları görüp hayran kaldı. Sığırların ne palan sıkıntıları, ne de yular dertleri vardı. Ne de bu sığırlar inim inim inliyordu. (Eşek bu duruma) şaşırır ve düşünür. Eşek kendi durumunu gözünün önüne getirir. Bu gökyüzünde bizim yıldızımız yok mudur ki, bu yeryüzünde boynuzumuz olmadı? Biz yük çekmede mademki o sığırlardan üstünüz, öyleyse biz niçin boynuza layık olmadık? Bu öküzler gece gündüz her zaman buğday dişlerler, buğday otlarlar ve buğday işlerlerdi. Bu çelimsiz ve zayıf eşek ben de gidip buğday işleyeyim yazımı ve kışımı orada geçireyim der. Bu eşek gezerken yeşermiş bir ekin tarlası gördü. Sanki bu eşek o ekine kin tutardı. Eşek aşkla yeşermiş ekin tarlasına gidip işlemeye başladı. Bazen dişliyor bazen de ayağıyla çiğniyordu. Yiye yiye eşeğin karnı doydu, müziğe başladı. Biraz ağnandı, yere yatıp yuvarlandı. Eşek seslerinin en çirkinini çıkarınca, o ekinli tarlanın sahibi eşeğin sesini duydu. Tarlanın sahibi küfretmekle yüreği soğumadı. Çelimsiz eşeği döverek kendisini yatıştıramadı. Bıçağını çekip başka yerlerini bıraktı. Ama bu zayıf ve çelimsiz eşeğin kuyruğunu ve kulağını kesti.
Harnâme
HarnâmeŞeyhi · Kapı · 2021158 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.