Hasan Hüseyin

Mehmet Aydın
Kavel'den
insan dedim barış dedim vurun demedim. bir kancık dönemeçte bir ölümlü gün yirmiüç baharımda, kelepçe değil kollarımda, yiğitler anası memleketim!
Sayfa 28 - HATİBOĞLU YAYINEVİ
Not:
Bu ülkeyi göksel varlıklar değil, Anadolu insanı kurtarmıştır.
Sayfa 12 - HATİBOĞLU YAYINEVİ
Reklam
Bu ülkeyi göksel varlıklar değil, Anadolu insanı kurtarmıştır.
Sayfa 12 - Hatiboğlu YayıneviKitabı okudu
okkalı bir selam verelim faşişt cenaha!
1962'de Aziz Nesin, Düşün Yayınevi için kendisinden bir şiir kitabı ister. O da, "Hiroşima" adını verdiği kitabını gönderir. Ne yazık ki, Düşün Yayınevi'nde çıkan bir yangında, bir kopyası daha bulunmayan bu kitap tümüyle yanar.
Sayfa 18 - HATİBOĞLU YAYINEVİ
Korkmazgil;
Gürül gürül Türkçeyi kekeme bir dil durumuna düşüren İkinci Yeniyle asla bağdaşamaz. Onun asıl kaygısı, anlaşılmak ve duyumsanmaktır...
Sayfa 40 - HATİBOĞLU YAYINEVİ
karanlıktan tuta tuta, vardık Malatya iline, dizde derman cepte para, sokaklarda yata yata...
Sayfa 63 - HATİBOĞLU YAYINEVİ
Reklam
Armağan…
ölümü çiğnetmedin düşmana karanlıkta kurşun yağarken üstüme... kan etmişler ellerimizi, düşlerimizi, canım gülüm, kan! gayri bize ölüm yok, kavgayı, şiiri ve seni çok seviyorum...
Sayfa 71 - HATİBOĞLU YAYINEVİ
TURAÇ
üç etekli ak puşulu türkü bakışlı, kadınlar yürüyor dağlara doğru, gülkurusu leylak moru dağlara doğru, özlemler acılar dağlara doğru, sivaslı mı, urfalı mı bilemem gayrı, kadınlar kadınlar dağlara doğru...
Sayfa 57 - HATİBOĞLU YAYINEVİ
Gürün’de doğdum Allah’ın bol Yoksulluğun kol gezdiği Babanın gurbet Ananın ağıt düzdüğü Ve öküzün örümcekle çiftleştiği yerlerin birinde doğdum
Sayfa 27 - Hatiboğlu YayıneviKitabı okudu
“Ben, öfkenin kahkahasını yakalamağa çalışıyordum. Çünkü yaşadığımız, sessiz bir öfkeden başka bir şey değildir. Sessiz ve sürekli bir öfke! Bu öfkeden neler olacağını zaman gösterecektir. Mizahçı, kıralın soytarısı değildir! Gerçekçi olmak zorundayız. Yazarı, sanatçısı, düşünürü kaytaran ülkeden hayır gelmez! Benim namus anlayışımı emek belirler.”
Sayfa 109 - Hatiboğlu YayıneviKitabı okudu
Reklam
İnsan insandan korkmamalı bu çağda ..İşsizlikten korkmalı bu çağda insan sömürüden açlıktan kahpelikten korkmalı korkmamanın yolu da yok değil elbet yıkacak insanoğlu korkunun yuvasını
Sayfa 94 - Hatiboğlu YayıneviKitabı okudu
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Hüseyin bir ara bana dönerek: "Aydın Hoca, şu çevirilerdeki 'sankülot ve donsuz' sözcüklerine bir türlü ısınamadım. Bu özdeş sözcüklere nasıl bir karşılık düşünürsün?" diye sordu. Ben de yanıt olarak, " baldırıçıplak, şellek" sözcüklerini söyleyince, " Yaşa be Hoca! Sağ olasın sen. Türkçemizdeki incelik ve zenginlik, hiçbir Batı dilinden aşağı değildir" diye coşkuyla kükredi.
Sayfa 8 - İlkim Ozan Yayınları
Pir Sultan olur dirilir' bak su bebelerin güzelliğine kaşı destan gözü destan elleri kan içinde kor olasın demiyorum kor olma da gör beni damda birlikte yatmışız öküzü hoşça tutmuşuz koyun değil şu dağlarda sanki kendimizi gütmüşüz hor baktık mi karıncaya kirdik mi kanadını serçenin vurduk karacanın yavrulusunu ya nasıl kıyarız insana sen olmazsan öldürmek ne çürümek ne zindanlarda özlem ne ayrılık ne yokluk ne yoksulluk ne ilenmek ne dilenmek ne ilenmek ne dilenmek ne issiz güçsüz dolanmak ne gün gün ile barışmalı kardeş kardeş duruşmalı koklaşmalı söyleşmeli korka korka yasamak ne kahrolasın demiyorum kahrolma da gör beni kanadık toprak olduk çekildik bayrak olduk döküldük yaprak olduk geldik bugüne ekmeği bol eyledik acıyı bal eyledik sıratı yol eyledik geldik bugüne ekilir ekin geliriz ezilir un geliriz bir gider bin geliriz beni vurmak kurtuluş mu kor olasın demiyorum kor olma da gör beni
Oysa o, kendisini yıllardır TDK'nin doğal üyesi sayarak çalışmalarını hep o çizgide sürdürüyordu. Türk dilinin arılaşması ve özleşmesi savaşımında, yapıtlarıyla büyük katkıları olmuştur. Kendisini yalnızca dil işçisi saydığından, onun ne dergide ne de yönetim kurulunda gözü vardı.
Korkmazgil, baharların, kardeşliğin, barışın, insanca yaşamanın, sevgi ve saygıların ozanıdır. Ona göre şiir, cılız olduğu zaman hiçbir işe yaramaz. Ancak, bomba gibi güçlü olduğu zaman soygun çarkı ve sömürüyü dize getirir. Şiirleri anlaşılır nitelikte ve dünyaya açıktır. "Benim şiirim apaçıktır güneşe" der. Hemen toplumun bütün kaynaşmaları, şiirlerinde yansır. Halk türkülerinden dizeler alır ya da onlara yakın dizeler kurar. "Bir kalemi yedi kardeş üleşir/Ölen ölür ölmeyenler ağlaşır" Sözün tüm olanaklarını zorlayıp daha ötelere geçmek ister. "...ben nar deyince şiirimde/kokusu gelmelidir gül bahçelerinin/... yetmiyor bana sözler" Ruhi Su nasıl sesine Anadolu'yu yüklemişse, H. Hüseyin de sözüne ve şirine Anadolu'yu yüklemiştir. Yüreği her zaman kırılmaya hazır "İncecik bir söğüt dalı"dır sanki.
Resim