Haşim, İstanbul'da iken sessiz ve serin fikirli olan kimselerin Ankara'ya gittikten sonra garip bir değişime uğradıklarına değindikten sonra, Ankara tipi politikacıyı şöyle tarif eder:
"Gözlerinin artan aklığı içinde gayzla küçülmüş hadekalar, bağırıp söylemekten hutûtu kaymış bir ağız, arkaya fırlamış bir kalpak, hücuma âmâde yumruk halinde kısılmış eller..."