Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hatıralarım

Muhammed Emin Er

Hatıralarım Sözleri ve Alıntıları

Hatıralarım sözleri ve alıntılarını, Hatıralarım kitap alıntılarını, Hatıralarım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Günahların küçük ve büyüklerinden sakınmalıdır. Kibrit küçüktür ama büyük yangınlar çıkarabilir."
Sayfa 218 - Pakistan Tebliğ Cemaati Başkanı
Ey fani dünyadaki misafir! Kesinlikle bil ki bu yol çok tehlikeli ve zordur. Ahmed'e tâbi ol; Kerim olan Mevla yanında sevgili, affedilip kurtuluşa ermiş olursun. Ebedi, sonsuz olan alemde Allah'ın sevdiği ile beraber olursun.
Reklam
Şimdikiler bir sıkıntı çekmediği için ilmin de kıymetini bilmiyorlar.
Sayfa 310
Selam hidayete tabii olan Mustafa (Sav)’ya uyan ve teslim olana. Mektubat-I Rabbani 166. Mektup
Sayfa 324 - MGV Yayınları
"Bugün evlerinde rahat uyuyanlar..."
Afgan cihadı gerçekten bir destan. Görmeden anlamak ve anlatmak faydasız. Eğer bu cihad bir Batılının, bir Yahudi’nin savaşı olsaydı günlerce, yıllarca dillerden, yayınlardan düşmezdi. Gel gör ki, cihad Müslümanların ve herkes suspus. Ne yapıp edip her gün, her yerde gündemde tutmalıyız Afgan cihadını. Namazlarımızda dua etmeliyiz. Başarıları için hususi namaz kılmalıyız. Her zaman yazmalıyız ve her yerde anlatmalıyız. Çünkü cihad sadece Afgan meselesi değildir. Bütün Müslümanların meselesidir. Burhaneddin Rabbani bize şöyle demişti: “Bugün evlerinde rahat uyuyanlar, yiyip içenler, gezip eğlenebilenler Afgan cihadına neler borçlu olduklarını düşünmek zorundadırlar.” Mücahidler bu ümmetin şerefini yeniden aziz kılmıştır.
Sayfa 248
Çobanlık yaparken yazı yazacak kağıt ve kalem olmadığından düz satıhlı taşlar üzerine yine taşlarla yazı yazmaya çalışırdım. Eskiden tütün paketi vardı. Bu paketleri atarlardı. Ben de onun kağıdı üzerinden kalemle yazı yazardım. Böylelikle Osmanlıca alfabeyi sökerek okumayı öğrendim. Kendi kendime okumayı öğrendiğim için insanlar: - Bir çocuk var, hiç okula gitmemiş, ama okuma-yazma biliyor. Hızır ona uykuda ders veriyor derlerdi.
Sayfa 33
Reklam
Tamamen ilim tahsil ediyordum. Perişan bir haldeydim. Okumaya aşıktım. Bir köyden diğer köye giderken ayakkabım yırtılmasın diye çıkarıyor, yaya yürüyordum. Karşıdan birisi gelse utandığımdan giyiyor, sonra tekrar çıkarıyordum. Kimseden bir şey istemiyordum.
Sayfa 84
Bediüzzaman Said Nursî
-Ben hakkımı herkese helal ediyorum. Hatta bana zehir içerenlere dahi! Fakat iman şartı ile dedi. Sohbet bitince herkes dağıldı.
Sayfa 135
Bir defasında hocam Abdüssamet Efendi’nin evi süngülü askerlerce basıldı. Biz evin ahırında 5-6 kadar özel talebe okuyorduk. (1936 yılı) Hocamızı evinden zorla dışarı çıkardılar. Jandarmaların bir kısmı da evi ve ahırı didik didik aradılar. Samanlıkların arkasına gizlenmiş olan biz talebeleri de buldular. Sonra bizi karakola götürdüler. Diyarbakır’da lakabı “Yiğit”e çıkmış gerçekten zengin ve hem de yiğit bir insan vardı. Bu kişi Molla Abdüssamet ve talebelerinin jandarmalar tarafından basılıp karakola götürüldüklerini işitince hemen karakola gelmişti. Çok etkin bir kişiydi. Sırf hocayı ve biz talebeleri mahkemeye sevk edilmeden kurtarmak için karakol amirine veya oradaki yetkililere 1936 yılının parasıyla 100 lira para vermişti ve bizim öylece salıverilmemizi sağlamıştı. O günün yüz lirası bugünün en az 10 milyon lirasıdır.
Sayfa 306
Hakiki hayat ahiret hayatıdır. Bu ebedi hayatı kazanmak için İslâm'ı kendi hayatımızda yaşamak, yaşatmak lâzımdır. İnsan her gün ömrünü zayi ediyor. Ölüme gidiyor farkında değil. Ebedî hayatımızı kazanmak için çok çalışmalıyız. ... Dünyada insanlar iki kısımdır: Dindarlar ve dinsizler. Dindarlar hem dünya da hem ahirette birbirlerinden faydalanırlar. Dinsizler ise bu dünyada birbirinden faydalansalar bile ahirette herkes bir diğerini lanetler. “Allah'tan korkanlar hariç, kıyamet gününde (dünyalık dostlar) Birbirlerinin düşmanı olurlar.” Din demek Resulullah'ın hayatı demektir. Onun Kur'an'dan aldığı ve uyguladığı hayat ölçüsüne uymayan hiçbir ibadet ve amelin kıymeti olmaz. Din, hayatın bütün cephelerini ele aldığından yaşamın tüm alanlarında uygulanmalıdır.
Reklam
Müslümanların dışındaki insanların getirdiği medeniyetler, keşifler ve modern teknoloji insanlığı yok etme, helâk etme gayesini taşımaktadır. İnsanların sadece ene'sine (benliğine) hizmet ederek ''ene, ene, ene (ben, ben, ben)'' dediklerini bilmekteyiz. Firavunların yüz binlerce insana zulüm ederek, hiç kimseye faydası olmayan, medeniyet adına yaptıkları ''Ehram-Piramitleri'' zikredebiliriz. Halbuki İslam ve medeniyeti ene'yi reddediyor. İslam'da ben'lik yok, biz vardır.
Şia'ya buğzetmek vaciptir!
Ehli Sünnet itikadına göre Sahâbîlere sebbedip(sövme) buğzedenleri sevmek şöyle dursun, onlara buğzetmek vaciptir.
Sayfa 199 - Mevsimler KitapKitabı okuyor
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.