Bu kitap bıçak gibi kalbinize saplanıyor. Hep bildiğimiz ya da bildiğimizi sandığımız ama toplum olarak yüzleşmediğimiz ne varsa suratınıza vuruyor. Özellikle doğduğun coğrafyada kadın, çocuk ve hayvan olmanın zorlukları, acıları ve yalnızlığı çıkıyor karşınıza. Günümüzde bile ne yazık ki hala süregelen çocuk gelin, ensest, cinsel istismar kavramları, ataerkil düzenin cehaletle birleşip faturasını kadınlara ve çocuklara ödettiği normalleştirilen sapkınlıklar Havva'nın hikayesinde karşımıza çıkıyor. Havva hepimiz, Adem herkes aslında... Her birimizin hayatında bir şekilde ucundan kıyısından ya da tam ortasından rastladığı, maruz kaldığı hikayeler var. Belki sakladığımız belki can havliyle haykırdığımız... Ama mutlaka var. Çünkü doğduğumuz coğrafyada bunlardan bağımsız yaşamak çok zor. Keşke aksi mümkün olsaydı.
Kitap canınızı yakacak, içinizi sıkacak, yüreğiniz burkulacak ve zaman zaman mideniz bulanacak. Ama bırakın öyle olsun. Bırakın.