Bu kitapta; Hayadında bir ormanda dünyaya gözlerini açan, hiçbirşey bilmeyen ve annesini ceylan sanan bir çocuğun; aklıyla, kalbiyle, düşünerek, eleştirerek ve inceleyerek keşfederek düşünmesi, kendini yaratan bir yaratıcı olması gerektiği sonucuna varıp Allah’ı bulma serüveni anlatılmaktadır.
Bu ilk 'felsefi roman' ve ilk 'robinsonad', Tanpınar'ın deyişiyle 'Müslüman âleminin tek romanı',14. yüzyıldan başlayarak bellibaşlı Avrupa dillerine çevrildi; Defoe, Bacon, Spinoza ve More gibi pek çok düşünür ve sanatçı üzerinde etkili oldu. Doğu, özellikle Osmanlı ise İbn Tufeyl'e ve yapıtına ilgisiz kaldı: Üzerindeki 'Hay bin Yakzan' etkileri özel çalışmalara konu olan 'Robinson Crusoe' defalarca Türkçe'ye çevrildiği halde, 'Hay bin Yakzan, dilimize kazandırılmak için 1923 yılını, kitaplaşabilmek için de 1985 yılını bekleyecekti.
Kitap çok etkileyiciydi tekrar tekrar okuduğum bölümler oldu kesinlikle okunmalısınız
Keyifli Okumalar