Pierre Loti bir İstanbul hayranı fransız yazar. Eyüp sırtlarında bir kahveden istanbulu seyredermiş. O yüzden hala onun ismi ile anılır bu bölge.
20. Yüzyılın başlarında yaşadığı istanbulu ve istanbuldaki hayatı anlatan bir eseri.
Çerkez asıllı üç kuzen kızla fransız elçiliğinde görevli bir yazarın arasında geçen arkadaşlık.
Kadınların tek başına cumbaya bile çıkamadığı, tek başına sokağa çıkmanın çok zor olduğu bir dönemde bir fransız yazara gönderilen bir mektupla başlayıp daha sonra her şeyi göze alıp gizli gizli buluşup osmanlı ev hayatını ve bu hayattaki kadının durumunu, rolünü, konumunu anlatmak istediği bir roman yazılmasını telep eden üç kuzenin dramı.
Kitap çok güzel bir gözlemin sonucu. Yazar cenaze töreni, kabir ziyaretleri, kadının toplumdaki konumu, ramazan eğlenceleri, cumalık gezmesi gibi o dönemin günlük yaşantısını gözler önüne seriyor.
Bana göre ufak tefek abartılarda olsa bir dönemin osmanlısında kadınların durumunu objektif bir şekilde gözler önüne seriyor.