Ölümü beklemek... Telaş ve sükunet arasında allak bullak olan ruh hali;teslimiyet, mücadele... Hayatın film şeridi gibi gözünün önünden akması;yaşananlar, yaşanamayanlar, hayaller, pişmanlıklar... İnsanın çocukluğuna kaçma isteği; çocukluk oyunları, çocukluk aşkları... Acıyı paylaşma isteği;kimsenin duymadığı içe akan çığlıklar,sayıklamalar,mırıldanmalar...
Planlı hayatlara bulaşan plansız acılar...Şehvetli karanlık eller,kabuslar...Ayrılıklar sonra, sessiz sedasız çekip gitmeler... Yalnızlıklar... Suçluluklar, keşkeler... Gözyaşlarıyla yoğurulu ahlar... Geçmeyen geçmiş zaman... Geçmişle şimdi arasında gidip gelmeler... Vakit nefestir... Tükenen nefes... Yaklaşan son... Saatçi dükkanında satılmayan zaman... Kürkçü dükkanı ve tilki, saatçi dükkanı ve neyse... Sorular, cevabına hazırlıklı olunmayan sorular... Kaçtıklarınla yüzyüze gelmeler, karşılaşmalar, bakışmalar, susarak anlatılanlar...Halisünasyonlar, hayali buluşmalar, eli üşüyen kadın çiçeği...Şirazesi bozulan aşık, uçan akıl...Kıyılan can, ahhhh İlknur... Sarıl bana... Seni arıyorum...
İncelememi yazarken kitabın taze etkisiyle cümleleri toparlayamıyorum işte, aşklar gibi yarım yamalak cümleler... Bir aklı kaçığın mırıldanmaları gibi yazılanlar...Rüyalar alemine dalıp uyanmak gibi... Tatlı bir sarhoşluktan ayılıp başın zonklaması gibi... Hayal meyal herşey... Zorluyorum tamam olmuyor cümleler, okuyun işte...Anlarsınız beni...
Saygılar...