Nurdan Gürbilek, "Taşra Sıkıntısı" adlı yazısında, "ancak taşrada
bulunmuşların, hayatlarının şu ya da bu aşamasında taşranın
darlığını hissetmişlerin, hayatı bir taşra olarak yaşamışların, kendi
içlerinde bir şeyin daraldığını, benliklerinin bir parçasının sapa ve
güdük kaldığını, giderek bir taşradan ibaret kaldığını hissedenlerin anlayabileceği," bir sıkıntıdan söz eder