Dil, söylemin varlık kipinden -yani temsilin hanedanlığından- kaçar ve edebi söz, her noktası birbirinden ayrı, en yakınlarından bi le uzak ve aynı anda onları barındıran ve ayıran bir uzamda her başka noktaya göre konumlandı- rıldıkları bir ağ oluşturarak kendisinden başlayarak gelişir.