Ama size dokunduğumda, hayatımın, olup biten her şeyden bağımsız bir şekilde, kollarımla ellerim olmaksızın, sizin olanı tutabileceğini, ona dokunabileceğini hissettim.
Böylesi uzun bir beraberliğin derin bir şey olduğunu düşünürsün. Sonra biri gelir, değişen bir şey olmaz, ama senin yaptığın her şey anlamsız olurken, onun bütün yaptıklarının bir anlamı olur. Ondan önce en derinlere kadar dokunabilen sözlerin ağzından çıktığında karşındakinin dikkatini bile çekmez artık. Nerede ruhsallık, düzen, tinsel kanunlar? Birbirine ait olmak, anlaşılmak, etkilenmek… Hakikat, gerçek duygular… O sessiz yalnızlığın uçurumu bunları geri alırcasına yutuverir!