Kadınların gözlerine derinlemesine bakanlar, dipsiz bir kuyuya açılan bir pencereye baktıkları hissine kapılırlar daima; orada güçlükle fark edilen ne çok bilinmezlik, ani sürpriz vardır.
En güzel yılları mahrumiyet içinde geçiyordu. Bir yolculuk düşleyin ki en güzel görüntüsü bir tünel geçidi, karanlık, taş duvarlar olsun ve diğer ucundan da hiçbir ışık huzmesi görünmesin.
Kadınları peşin hükümleri, yanlış kanaatleri, hatta kusurlarıyla kabul etmek gerektiğini şimdi anlıyorum.
Kadın öyle bütünlüklü bir varlıktır ki bir taşını bile oynatmaya gelmez.