Avrupa'dan doğuya doğru gittikçe burjuvazi, politik ilişkilerde daha alçak daha kötü olmakta, bundan ötürü de proletaryanın omuzlarına çöken kültür ve politika görevi daha büyük olmaktadır.
Tarihsel gelişme eğrisinin yükselmek te olduğu zamanlarda kamuoyu daha kavrayışlı, daha 'atılgan ve daha zeki olur. Olayları havadan kapar, ve onları genelleştirme ipine dizer... Ama politik eğri inişte ise zihinleri budalalık sarar. Politik genelleme denilen o değerli yetenek kaybolur, kimbilir hangi deliğe girer, hiç bir izi kalmaz. Budalalık haddini bilmezliğe dönüşür, dişlerini göstermiye başlar, ve her çeşit genelleme eğilimini alaya alır. Gerisini kuvvetli gördüğü zamanda da kendi araçlarıyla belgeler düzmiye başlar.
Çocukluk insanın en mutlu çağıdır derler. Hep öyle midir acaba? Hayır. Çocukluğu mutlu geçenler çok azdır. Çocukluğun göklere çıkartılması, kaynağını eski imtiyazlılar edebiyatindan alır.
Sübjektivizme düşmiyelim. Tarih işini karışık ve karmaşık yollardan götürüyor diye telaşa ve öfkeye kapılmıyalım. Olanı biteni anlamak, zaferin yarısı demektir. Son gülen iyi güler.