Okumaya başladığım günden beri, okuduklarımı, okumuş olmak için değil, yapmak ve okuduklarımı yaşamak için okurum. Yaptıklarımı da bilerek, düşünerek, benimseyerek ve severek yaparım. Yaptığımdan zevk alırım.
Hayat, uçsuz bucaksız bir deniz, herkes birer kaptandır. İş, aile ve görev gibi içinde bulunduğumuz ortamda birer gemidir. Karşılaştığımız sıkıcı haller, üzücü olaylar ve yıpratıcı felaketler de birer fırtınadır. Bu ortamda gemisini kurtaran, yani kendisini akıntıya kaptırmadan felaket ve yıpratıcı hadiseler karşısında sarsılmadan, işini bozmadan yürüten ve yuvasını yıkmadan yaşayan kimse, usta kaptan gibi hem gemisini, hem kendisini, hem de
gemidekilerini kurtarır. Bunu yapamayanlar acemi kaptan gibi işini batırır, yuvasını yıkar kendisi de beraberindekilerle birlikte batar gider.
Şunu da bil ki, insan asker olunca bambaşka bir insan olur. Acıkan, susayan, yorulan ve uyuyan insan, asker olunca acıkmaz, susamaz, yorulmaz, uyumaz... Çünkü asker gücünü, yemeyen, içmeyen, yorulmayan ve uyumayan Allah'tan alır. İşte böyle bir güce sahip olan askeri sayesinde Türk milleti tarih boyunca hür, müstakil (bağımsız) ve güçlü devlet olarak yaşamış, hiç bir yabancı kuvvete boyun eğmemiş, insanlık tarihinin en büyük ve en uzun ömürlü devleti olma şerefine nail olmuştur...