Bu kitap hem bir kişinin, hem bir kuruluşun öyküsü. Vitaki Hakko bu yüzyılın başlarında gözünü açtığı İstanbul'un bir kıyı semtinde başlayan hayat yolculuğundan belleğinde kalmış kesitleri anlatırken, o dönemin, özellikle İstanbul yaşamıyla ilgili özelliklerini de ulaştırıyor.
"Herkes sıfırdan başladığını söyler, bense sıfırın altından başladım" derken, bir yandan Vakko'yla sonuçlanacak uzun ve meşakkatli yolculuğundan; öte yandan da o yılların ticaret ve sanayi ortamından bilgiler veriyor. Türkiye'de moda'nın ve hazırgiyimin öncülüğünü yapan bir kuruluşu, tüm güçlüklere hatta tem engellere karşı nasıl gerçekleştirdi Vitali Hakko?
Bu sorunun cevabı belki onun şu sözlerinde gizli; "Biz Vakko olarak, varoluşumuzu Mustafa Kemal Atatürk'ün Batılaşma süreci içinde yer alan kıyafet devrimlerine borçluyuz".
Bir ideale adanmış hayat, o idealin adı ise; Vakko. Böyle olunca da bu kitapta hayatını anlatırken, kaçınılmaz olarak Vakko'nun doğuşunu ve gelişmesini de anlatıyor Vakko'nun kurucusu Vitali Hakko.