Hayatımdan Portreler
Sadettin ÖktenHayatımdan Portreler Sözleri ve Alıntıları
Hayatımdan Portreler sözleri ve alıntılarını, Hayatımdan Portreler kitap alıntılarını, Hayatımdan Portreler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İnsanın gökyüzüne bakacak vakti olmalı."
... Ama artık çocuk değiliz, kaygılar her vakit var.
Geçti sevdalarla ömrüm, ihtiyâr oldum bugün
Ak pak olmuş saçlarımla bî-karâr oldum bugün
Bir muhabbet neş'esiyle ilkbahâr oldum bugün
Ben huzurunda yer öptüm, tacidâr oldum bugün
Sayfa 23 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
İnsanın gökyüzüne bakacak vakti olmalı.
Her şeyde ibret alınacak bir taraf var.
Sayfa 31 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
... Ben, Celâleddin. Benim adım Celâlettin değil, tin değil, din. Ben incirin celâli değilim, dinin celâliyim ben!" diyor...
Sayfa 14 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
"Şuyûu, vukûundan beter."
Sayfa 160 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
"... Tedbiri elden bırakma, ancak takdire ondan sonra teslim ol. Sana ancak senden fayda var."
Sayfa 86 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
"Gün doğmadan neler doğar."
Sayfa 124 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
Meselâ çaydanlık demez, "çaydan" der. Niye öyle? Zaten doğrusu odur. "Şamdanlık niye demiyorsun?" der.
Sayfa 18 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
hayattaki her şeyi çok ciddiye almayın, aksi halde bedeli ağır olur.biraz mizaha ve hicve iltica edin
... Darüşşafaka'da her ders yılı biterken bir mezuniyet temsili yapılıyor. Rebî Dayı'ya da piyeste âmâ rolü veriyorlar. "Gerçekten kapattım gözümü rolümün hakkını vermek için. Sahneyi aydınlatan ampüllere çarptım, onları pat pat patlattım, herkes güldü, ben de güldüm." Bunları böyle anlatıyor, böyle bir adam, bu imajlarda. Fakat işinde fevkalade ciddî, yâni mesleğinde devamlı takdir alıyor.
Sayfa 91 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
"Kenârın dilberi nazik olsa da nâzenin olamaz."
Sayfa 126 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
Akşam yemeklerimizde hem sohbet ederiz hem yemek yeriz. Sonra kendisi kahve içer. O sırada da hadise devam eder. Ve her yemekten biz bir dersle kalkarız. Ancak bu ders; “Bak sana ders anlatıyorum, dikkatli dinle” şeklinde değil, hayatın akışı içinde o günkü mevzuya uygun bir hadise. Mesela Ramazan, mesela kandil, mesela bayram veya arefe. Mesela bir yakînimiz hasta olmuş veya bir başarı kazanmış, birisi vefat etmiş gibi günün hadiselerini yahud o gün gazetede okuduğu bir hadiseyi anlatır ve üzerine bir yorum yapar.
Tabiî şimdi uzaktan baktığımda görüyorum ki yaptığı yorum, o hadiseye dair söylediği söz, İslam medeniyetinin verdiği hüküm etrafındaki bir yorummuş. Direkt olarak dini bilgiyi vermez. Ama size, dînî bilginin, dînî perspektifin bu hayatın belkemiği olduğunu söyler, yani îmâ eder, anlatır ve yaşar. Böyle bir adam.
Sayfa 16 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu
Ey mihr-i Lâ-yezâlin mehtâb-ı müsteniri
Envâr-ı Kibriyâ’ya sensin yegâne mazhar
Zatınla Zât-ı akdes olmuşdu zarf u mazrûf
Dillerde ism-i pâkin Allâh ile berâber
...
Mahûb-i müctebâsın sultân-ı enbiyâsın
Uşşâka rehnümasın sen ey şefi’-i mahşer
Siret ne söyleyeyim meddahı Kibriyâdır
Tavsife muktedir mi mehtabı kirm-ü ahter
Sayfa 24 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. YayınlarıKitabı okudu