“Hayatın sefası” %98 engelli raporu olan bir birey neler başarabildiğini, nelerle karşılaştığını anlatmış kitabında. Bizatihi kendini tanıma şerefine Nail olduğum, kitabını imzalattırdığım, yaşıtım yazar adayı. Aslında bir yazarı hem görmek hem hayat hikayesini okumak değişik bir duygu. Sefa bey biyografisinde hep mutlu,azimli, kendi ile dalga geçebilecek seviyede bir hayat yaşayıp bunu da aktarmış. Ancak bir okur olarak ben çoğu yerde yutkundum,eminim bu hayat serüveni anlattığı gibi hep eğlenceli olmamış okurken bunu hissettiriyor ufaktan ancak azmi, hedefleri, hayata bağlantılı, hayatı değişi kendimden utanmama sebebiyet verdi. Onların tabiriyle “1-0” önde başladık hayata peki bu hayat bize ne katabildi, biz bu hayata neler katabildiği sorgulatıyor Sefa bey bize. Kitabında da bahsettiği “NİCK VUJİCİC” ya da hemen hemen hepimizin bildiği Christy Brown’un “sol ayağım “ kitabı…Sefa’nın farkı neydi ? Aynı engel hatta daha fazla engel, daha fazla sorun. Sefa bize bence kitabında sadece inanç, umut, gülümsemeden bahsetmemiş. Sefa biz okurlara Üniversiteye çok gitmek istediği halde gidemediğini anlatmış, Sefa bize, bu engeline,bizim bakışımıza, okul da hayatta yaşadığı sorunlara rağmen “BEN VARIM HALA YAŞIYORUM” demiş. Gençlik kamplarında konferansını dinlemiştim evet gerçekten yetenekli bedeniyle değil herkesi sözleri ile etkilemeyi başaran yetenekli ve Zeki biri vardı karşımızda peki şimdi soruyorum: milli sporcu, engelli, çalışan , konuşmacı ve belki de sayamayacağım , bilmediğim bir çok Sefa’ya karşı hangi sistem ,hangi kanun, hangi yasa temel hakkı olan “eğitim hakkını” Sefa’nın elinden alır?…