You can find Oldest Hayatın ve Aşkın Yasaları books, oldest Hayatın ve Aşkın Yasaları quotes and quotes, oldest Hayatın ve Aşkın Yasaları authors, oldest Hayatın ve Aşkın Yasaları reviews and reviews on 1000Kitap.
Dürüst olmak çok zordur. İnsan yazarken
bu konuda daha az sorun yaşandığını sanır, çünkü yazarken, sizi
yalan söylemeye, hiçbir zaman yapmayacağınız ve söylemeyeceğiniz
şeyleri yapmaya ve söylemeye zorlayan insanların seslerinden ,
gözlerinden ve kulaklarından uzaktasınızdır. Yani öylece oturur ve yazarsınız, her şeyi gerçeğe sadık kalarak yazarsınız, yazdıklarınızı bir kez daha okursunuz ve dehşetle fark edersiniz ki, yazıya dökülmüş gerçek, gündelik yalanlardan daha kötü ve çok daha çirkin bir yalan gibi görünmektedir. Bu nedenle, çok sayıda insan yazdığı
halde, az sayıda insan yazar olur. Çoğu kişi tam bu noktada bırakır.
Bu gerçekten de iç bulandırıcı bir durumdur. Sayfaları, yazmış olmanın yazana kötü geldiği ve sonuçta okunması mümkün olmayan satırlarla doldurmaya yıllarca katlanacak hiçbir insan yoktur. Devam etmek isteyen kişi, yeni baştan yalan söylemek zorundadır. Gerçeğe duyulan özlem aynı kalır, ama asıl beceri, gerçeği, üzerinde yalan söyleyerek ifade etmektir.
Gençlik aldatıcı bir şeydir. Gençlikte yaşam bize, ara sıra şöyle bir okşadığımız için ayaklarımızın dibinde kıvrılıp yatacak ve bize sonsuza kadar sadık kalacak, ehlileştirilmiş bir hayvan gibi gelir.
Hayatı ve hayatın temel yasalarını sorgulayan, yazar olmak isteyen genç bir kadının üniversite yaşamı boyunca bilgiye olan açlığıyla; bir yandan felsefi metinlerin içine dalarken bir yandan da bu metinlerin temsilcileri gibi görünen erkeklerle yaşadığı aşk ilişkilerini anlatıyor roman.
Aslında kitaptaki temel soru; "insanın ötekinden bağımsız bir kişiliği var mıdır?", "öteki ben olan özneyi ne kadar belirler?" yoksa aslında kişilik dediğimiz şey parçalanıp birleşebilen bir mitoslardan biri midir?